Hasret yüklü kervanları taşıdık bu yollarda,
Yalnız bir gün kavuşmak umuduyla,
Hasret türküsü dudaklarda,
Kavuşmak kim bilir hangi baharda,
Vakit akşamüstü oldu bir anda,
Kavuşmak sevda dolu yüreklere çok uzakta,
Her şey sevmekle başlar,
Ben seni sevdiğimden beri benim,
Seni sevmek öyle güzel ki,
Deniz gibi güneş gibi,
Sen öyle değerlisin ki,
Sağlık gibi huzur gibi,
Yıkmadık duvar kalmadı kafa tasımda,
Yine de saklanmasını bildin.
Bırakmadık şehir kalmadı ardımda,
Yine de benimle yolculuk ettin.
Yanımda olduğun bir an olmadı desem,
Kendimde olduğum bir an olmadı derim.
Kör gözler,
Bakan körler,
Görmek için göz gerekli derler,
Işık olmadan gözler neyler,
Ya rüyalar gören kapalı gözler,
Bunca hakikati kim nasıl gizler.
Öyle yada böyle,
Bir sebebi olmalı ölümün.
Asla bahanesiz olamaz senin ölümün,
Aklın alır yanı yok buradaydın dün,
Beş yıl önce bugün.
Geçici heveslerim oldu,
Onları kalamadıklarından bildim.
Kalıcı bir derdim oldu,
Cevabı hiç olmadığından bildim.
Ne kendimi ne de seni bildim,
Yeri geldi fakat geldikçe bilemedim.
Varlığı bahse değen her şeyin,
Yokluğunu siz kişiden bilin.
Söz üstüne söz işiteni,
Kulaktan öte yok bilin.
Deryanın bin bir türlü halini,
Rüzgar işi bilenin,
İnce bir hastalık gibi,
Günden güne yedi bitirdi beni,
Bilmedim hiç sevdi mi ?
Ya o ,o bunu bildi mi ?
Bir dere çağlayan,
Yahut bir elmas parlayan,
Habersiz kaderleri bağlayan,
İnsanoğlu onun yolunda yayan,
Ondan bi haber olan nadan,
Baldan tatlı yavan,
Aldanma sakın zevahire,
Yalnız bak yüreğinde ki zahire,
İkisi denk geliyorsa birbirine,
Bırakma sakın onu bir diğerine.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!