Aşkın son satırları, sessizce yazıyorum.
Dökülse kelimeler, çığlık olacak adın.
Şeytanın dergâhında tövbeler bozuyorum.
Bir ifrit bakışında saç baş yolacak adın.
Mısralarım yaralı, şiir bakışlı kadın…
Yangınlar yakılırdı yokluğunda her gece.
İçimde küle döndün, közümden düştün artık.
Tek satır bile uzun, ziyandır tek bir hece.
Mısralarımda yoksun, sözümden düştün artık.
Ürkek bir güvercindin kalbime hapsettiğim.
Yine böyle sonbahar, yine böyle Kasım’dı.
Ruhumun ellerinde kaldığı gündü o gün…
Akıl vardı da elbet, yüreğimle hasımdı.
Mantığımı sevdanın çaldığı gündü o gün…
En safıydı sevginin, aşktan öte bir şeydi.
Yokluğunda aklım firar ederdi
Şimdi zerre kadar korku kalmamış.
Kürkçü dükkânına gelip giderdi,
Belli ki satacak kürkü kalmamış.
Bakışı keskindi zehirli oktan,
Umutlarım yeşermiş tarlasında, bağında;
Dünyaya gözlerimi toprağında açmışım.
Uçurtmalar yapmışım yaylasında, dağında;
Rüzgârına kapılıp, gökyüzüne uçmuşum.
Eflatun tepesini kekik kokusu almış.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!