Öğren de Yaz Arkadaş!
İmza atma, abuk sabuk şeylere!
Bilmiyorsan, öğren de yaz arkadaş!
Temas etmek istiyorsan neylere
Atıp durma, öğren de yaz arkadaş!
Merhametsiz karanlık içindeyim
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Devamını Oku
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
İşte senin ile bizim farkımız bu Vezir bey. Bizim için kayıtsız şartsız sayılması gereken ve emirlerine uyulması gereken iki zat vardır. Bunlardan birisi, alemlerin Rabbi olan Allah, diğeri de Allah'ın son hak peygamberi Muhammed Nebidir. Kim bu iki zat'ın emirlerine kayıtşız şartsız uymak yerine muhalefet ederse -velev o kişi öz anamız babamız da olsa) onları asla sevmeyiz ve emirlerine uymayız. Zira bizim böyle yapmamızı bizzat Rabbimiz emrediyor. İnanmazsan bir mealli Kur'an alıp ayetlerine bir göz at! Bunun detaylı izahını istiyorsan "Mücadele suresinin 22. ayetini" dikkatlice oku! Yani biz, cennet ve cehennemi olan Allah'ı ve bizi ona götüren ve rızasını kazanmamıza yardımcı olan Onun peygamberini severiz vesselam! Hesap gününde bu sözlerime hak vereceksin ama iş işten geçmiş olacak.
Allah'a sonsuz ham dolsun ki, bize siyasi liderlerin dine uymaz rejimlerini ve o rejimleri ihdas eden asi ve şakileri sevdirmemiş, sadece kendisini ve kendi yolunda olan mübarek ve muhteremleri sevdirmiş.
LEKÜM DİNİKÜM VELİYEDİN! -SSİZİN DİNİNİZ SİZE, BENİM DİNİM DE BANA OLSUN.-
Tek bir cümle ile cevap vereceğim, oldukça saçmalamışsın.
Kardeşim, Ulu önder Atatürk Hilafeti eliyle itmiştir. Ehh bende
Atatürkçü olduğuma göre, gayet normal değil mi Hilafete
karşı davranış eyleminde bulunmam. Yazık ve gerçekten
çok yazık Cumhuriyete gönülden bağlı olanlara AJAN diyorsunuz.
Hangi basiret-i hülasa içerisindesiniz.. Önce siz gidin
Mazhar Osman da tedavi olunuz???
İşte senin ile bizim farkımız bu Vezir bey. Bizim için kayıtsız şartsız sayılması gereken ve emirlerine uyulması gereken iki zat vardır. Bunlardan birisi, alemlerin Rabbi olan Allah, diğeri de Allah'ın son hak peygamberi Muhammed Nebidir. Kim bu iki zat'ın emirlerine kayıtşız şartsız uymak yerine muhalefet ederse -velev o kişi öz anamız babamız da olsa) onları asla sevmeyiz ve emirlerine uymayız. Zira bizim böyle yapmamızı bizzat Rabbimiz emrediyor. İnanmazsan bir mealli Kur'an alıp ayetlerine bir göz at! Bunun detaylı izahını istiyorsan "Mücadele suresinin 22. ayetini" dikkatlice oku! Yani biz, cennet ve cehennemi olan Allah'ı ve bizi ona götüren ve rızasını kazanmamıza yardımcı olan Onun peygamberini severiz vesselam! Hesap gününde bu sözlerime hak vereceksin ama iş işten geçmiş olacak.
Allah'a sonsuz ham dolsun ki, bize siyasi liderlerin dine uymaz rejimlerini ve o rejimleri ihdas eden asi ve şakileri sevdirmemiş, sadece kendisini ve kendi yolunda olan mübarek ve muhteremleri sevdirmiş.
LEKÜM DİNİKÜM VELİYEDİN! -SSİZİN DİNİNİZ SİZE, BENİM DİNİM DE BANA OLSUN.-
Hurafecilikte senin eline pek az insan su dökebilir bay Vezir! O zaman sen gerçekçilerin yani kitabullah ve sünnet-i Resullullah'ın mihenklerine göre konuşup yazanların düşmanı mı oluyorsun? Eğer öyle ise kanlı gözyaşları dökmeye hemen başlayabilirsin! Çünkü öyle yapanlar hesap gününde ve nar-ı cahimde ebediyen ağlayacaklardır bilesin!
Bay Vezir! Senin rubain bizi asla zahmete sokamaz. Çünkü yazdığın her mısra mana ve edebiyat yönünden hatalarla dolu. Biz de bu hatalarına ilmi ve dini ve de akli ölçülerle cevaplar verdik. Aslında senin yazdıklarını değerlendirmeye almak bile zaman kaybı ya. Biz yaptığın bariz hataları belki düzeltirsin diye cevap verme tenezzülünde bulunduk.
"SÖZLERİN EN GÜZELİ ALLAH'IN SÖZÜ OLOAN KUR'ANDIR. YOLLARIN EN GÜZELİ DE ONUN RESULÜNÜN YOLUDUR." Biz yazılan ve söylenen her kelam ve kelimeyi bu iki mihenge vururuz. eğer onlarla musalaha ediyorlarsa alıp kalpte saklarız. şayet bu iki kudsi kıstasla muaraza ediyorlarsa onları asla kaale almaz ve alıp çöpe atarız. İşte senin yazdıklarının da kahir ekseriyeti bu çöpe layık şeylerden. Çünkü sen ideolojik bir saplantı içerisindesin ve bu saplantını dinin olmazsa olmaz kaidelerine tercih ediyorsun.
Ben cumhuriyete kin kusmadım. Seni sahte cumhuriyetle gerçek cumhuriyet hakkında bilgilendirdim ve gerçek cumhuriyeti takdir ettiğimi beyan ettim ama sende Kamalistlik hastalığı had safhada olduğu için, denenleri algılayamıyor ve dediğim dedik havasına devam ediyorsun. Yani senin acilen bir akıl ve ruh doktoruna müracaat edip tedavi olman lazım. Yoksa keçileri hepten dağa sürmen kaçınılmaz olacaktır.
Sen hem hilafeti hem de onu sevip savunanları sevmiyorsun ve bir çok sözde şiirlerinde sözüm ona hilafeti ve hilafet sevenleri kötüleyip taşlama cüretinde bulunuyorsun ki bu da senin bir kefere ya da İran gibi sapık fikirli bir ülkeye ajanlık yapma ihtimalini artırıyor. Halbuki halifeliği kuran Resulullah ve onun ilk halifeleri Resulullah'ın en sevdiği kişilerdir. Sen buna rağmen hilafeti ve hilafet sevenleri sevmiyorsun? Hayret ki ne hayret? Hem adın Müslüman olacak hem de Allah'ın Resulünün ve onun mübarek ashabının ihdas ettikeri mukaddes bir idare şeklini sevmeyeceksin? Bence sen kalbindeki inancını bir daha kontrol et! Çünkü bu ifadelerin hiç de hayra alamet emareler değil!
Tek bir cümle ile cevap vereceğim, oldukça saçmalamışsın.
Kardeşim, Ulu önder Atatürk Hilafeti eliyle itmiştir. Ehh bende
Atatürkçü olduğuma göre, gayet normal değil mi Hilafete
karşı davranış eyleminde bulunmam. Yazık ve gerçekten
çok yazık Cumhuriyete gönülden bağlı olanlara AJAN diyorsunuz.
Hangi basiret-i hülasa içerisindesiniz.. Önce siz gidin
Mazhar Osman da tedavi olunuz???
Sayın Arıkan, yazdıklarınıza katılmakla birlikte, şunu da arz edeyim,
Türk Edebiyatının Şairlik geleneğinde, Şiirle, bir dörtlükle de cevap
verilebilir...Bende bir Rubai düştüm, hepsi bundan ibaret. Ancak
gördüm kü Fırat Bey kardeşim kendi çalıp ve kendisi oynayan
Şairlerden... SAYGIYLA
olabilir şair hata da yapmış olabilir uyarıyı şiirin altına yazmak yerine özel'inizden yazarak uyarsanız daha doğru bence ama kime gire hata o da tartışılır bence, tartismamak için lütfen özele yapalım. hoyke yorumları
Sayın Arıkan, yazdıklarınıza katılmakla birlikte, şunu da arz edeyim,
Türk Edebiyatının Şairlik geleneğinde, Şiirle, bir dörtlükle de cevap
verilebilir...Bende bir Rubai düştüm, hepsi bundan ibaret. Ancak
gördüm kü Fırat Bey kardeşim kendi çalıp ve kendisi oynayan
Şairlerden... SAYGIYLA
burada bir edebiyat var şiiri var ama ne hikmettir konu siyayi yon çekiliyor gibi geldi bana, dinimiz bir istişare dinidir ve kararların bir kısmı istişare ile alınmıştır peygamber efendimiz zamanında, istişare nedir halkın toplanıp karar vermesidir ki bı da uyulması gereken konulardır, uymayan savaşsa karar hayindir, trafik kuralı ise günahkar ve sonu olmle bitmiş de kazanin kurala uymadı ise katildir dinimize göre, seçilmiş birine itaat te buradan gelir uymak gerekir, muhalafet konusu olamaz karar verilmiştir. şiir olarak yorumlayim dedim ama ben de siyasete yazdım, kalem güçlü bir kalem, t brik ederim şiir guzeldi usta
Fırat Bey Kardeşim, eğer ki benim Rubayım sizi bu kadar zahmete
sokmuşsa, demek ki doğru yoldayım. Cumhuriyete bu kadar kin
kusmanızın nedeni ne olabilir?. Ben Hilafetçileri sevmem, ancak
onlara kin-kibir-nefret kusup iftira atmam... SELAMETLE
Bay Vezir! Senin rubain bizi asla zahmete sokamaz. Çünkü yazdığın her mısra mana ve edebiyat yönünden hatalarla dolu. Biz de bu hatalarına ilmi ve dini ve de akli ölçülerle cevaplar verdik. Aslında senin yazdıklarını değerlendirmeye almak bile zaman kaybı ya. Biz yaptığın bariz hataları belki düzeltirsin diye cevap verme tenezzülünde bulunduk.
"SÖZLERİN EN GÜZELİ ALLAH'IN SÖZÜ OLOAN KUR'ANDIR. YOLLARIN EN GÜZELİ DE ONUN RESULÜNÜN YOLUDUR." Biz yazılan ve söylenen her kelam ve kelimeyi bu iki mihenge vururuz. eğer onlarla musalaha ediyorlarsa alıp kalpte saklarız. şayet bu iki kudsi kıstasla muaraza ediyorlarsa onları asla kaale almaz ve alıp çöpe atarız. İşte senin yazdıklarının da kahir ekseriyeti bu çöpe layık şeylerden. Çünkü sen ideolojik bir saplantı içerisindesin ve bu saplantını dinin olmazsa olmaz kaidelerine tercih ediyorsun.
Ben cumhuriyete kin kusmadım. Seni sahte cumhuriyetle gerçek cumhuriyet hakkında bilgilendirdim ve gerçek cumhuriyeti takdir ettiğimi beyan ettim ama sende Kamalistlik hastalığı had safhada olduğu için, denenleri algılayamıyor ve dediğim dedik havasına devam ediyorsun. Yani senin acilen bir akıl ve ruh doktoruna müracaat edip tedavi olman lazım. Yoksa keçileri hepten dağa sürmen kaçınılmaz olacaktır.
Sen hem hilafeti hem de onu sevip savunanları sevmiyorsun ve bir çok sözde şiirlerinde sözüm ona hilafeti ve hilafet sevenleri kötüleyip taşlama cüretinde bulunuyorsun ki bu da senin bir kefere ya da İran gibi sapık fikirli bir ülkeye ajanlık yapma ihtimalini artırıyor. Halbuki halifeliği kuran Resulullah ve onun ilk halifeleri Resulullah'ın en sevdiği kişilerdir. Sen buna rağmen hilafeti ve hilafet sevenleri sevmiyorsun? Hayret ki ne hayret? Hem adın Müslüman olacak hem de Allah'ın Resulünün ve onun mübarek ashabının ihdas ettikeri mukaddes bir idare şeklini sevmeyeceksin? Bence sen kalbindeki inancını bir daha kontrol et! Çünkü bu ifadelerin hiç de hayra alamet emareler değil!
Allah, dört değil yüz dört kitap göndermiş deniliyor ama Hadis-i şeriflerde, 124 000 peygamberin gönderildiği ifadesi geçiyor. O zaman kitap sayısının da binlerce belki de on binlerce olması lazım ama, insanlar işlerine gelmeyen ayetlerin manalarını değiştirdikleri için Allah, o kitapların tümünün de hükümleri nesh edip ( hükümsüz kılıp) en son hak kitabı olan Kur'an'ı göndermiş ve onun metinlerini de koruması altına aldığını ilan etmiştir. Yani şu anda her ayeti doğru olan tek hak kitap Kur'an'dır Vezir bey.
Hazret tabiri sadece Allah için kullanılabilir. Çünkü "Hadara-hazır etti-" ve "Olduğu yeri yeşillendirdi" manasına gelen hazret tabiri sadece Allah'a yakışır. Beşer olan peygambere dahi bu sıfatla hitap edilemez. Çünkü o da öyle mucizeleri istediği anda yapamaz.
Hakka ve hakikate varabilmek için, Kur'an'ın muhkem ayetleri ve Resulullah'ın sahih sünnetleri ile amel etmek gerekir.
Cumhuriyet, Arapça bir tabirdir ve manası da, Halkın ekseriyetinin onay verdiği bir idare şekli demektir ki, bunu gerçek manada ilk defa hayat geçiren Resulullah ve onun dört halifesidir ki gerçek cumhuriyet odur. Bizde kurulup, bir yıl sonra meclisteki darbe ile ikinci cumhuriyete dönüştürülen idare şekli ise adı cumhuriyet olan bir diktatörlüktür. Çünkü tam 27 sene, Adnan Menderes hükümetine kadar ülkede i tek parti iktidarı halka dayatılmış, buna isyan ve itiraz edenlerse ya askerlerce katledilmiş ya da İstiklal mahkemelerinde idam edilmişlerdir. Sadece Şeyh Said olaylarında ve Tunceli olaylarında öldürülenlerin sayısı yüz bin kişileri bulmaktadır. İstiklal mahkemelerinde idam edilenlerin sayısı ise 5000 leri aşmaktadır. Bu nasıl hür bir cumhuriyet ise, dayatılan kefere kıyafetlerini kabul etmedikleri için binlerce alim ve hoca idam edilmekte halkı bombardımana tabi tutulmaktadır?
Özgürlük bayrağı sadece Laikçilere ve Fanatik Kamalistlere bir de komünistlere coşup çağlıyor. Çünkü, Bu ülkede komünist partisine ve LGBT' cilere izin varken, Şeriat partisine izin yoktur. Siyaset diyaneti emrinde olması gerekirken, diyanet siyasetin emrinde çalışıyor ve onlar ne diyorlarsa diyanet onu uyguluyor.
Hurafe demek, Kitabullah'a ve Sahih hadislere uymayan gayr-i dini ve gayr-i ilmi şeyler demek ki bu en çok ta Kur'an ayetleri ve Hadis-i şeriflerle arası olmayanların başvurdukları bir tarzdır. Ne yazık ki bunlardan birisi de zatı alilerinizdir Vezir bey. Çünkü yazdığınız kelimelerin ne manaya geldiğini bile bilmeden çalakalem yazıp duruyorsunuz. Sizin her yazdığınızı destekleyen Hayrullah Değerli gibi iki üç tane de dalkavuk yağcı bulmuşsunuz, onlarla birbirizini ağırlayıp duruyorsunuz ki, bu gerçekten de edebiyat ve İslamiyet ve şiir adına çok vahim bir durumdur!
Fırat Bey Kardeşim, eğer ki benim Rubayım sizi bu kadar zahmete
sokmuşsa, demek ki doğru yoldayım. Cumhuriyete bu kadar kin
kusmanızın nedeni ne olabilir?. Ben Hilafetçileri sevmem, ancak
onlara kin-kibir-nefret kusup iftira atmam... SELAMETLE
Dört Kitapta haktır, himmet alalım
Hazreti Resul'la hakka varalım
Hür Cumhuriyette vücut bulalım
Özgürlük bayrağı coşsun-çağlasın
Hurafi düşmanlar kan-yaş ağlasın...
------OZAN ÇAKIROĞLU-------
Hurafecilikte senin eline pek az insan su dökebilir bay Vezir! O zaman sen gerçekçilerin yani kitabullah ve sünnet-i Resullullah'ın mihenklerine göre konuşup yazanların düşmanı mı oluyorsun? Eğer öyle ise kanlı gözyaşları dökmeye hemen başlayabilirsin! Çünkü öyle yapanlar hesap gününde ve nar-ı cahimde ebediyen ağlayacaklardır bilesin!
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta