Yeni bir ülke,
yeni insanlar.
Yeni bir alfabe,
eski binalar..
Genişçe avluyu sokağa bağlayan,
işlemeli demir kapıdan..
Dışarı çıkıp geriye baktığında,
ikiyüz yıllık tarihi saklayan,
koyu renkli yüksek duvarlar.
Ve her fırsatta her yere dikilen,
büyüdükçe büyüyen ulu ağaçlar.
Adeta insanı güneşe hasret bırakan,
kadınlarının tenini gölgeleriyle koruyup..
Sedef gibi,
ekmek gibi,
süt gibi bembeyaz kalmasını sağlayan,
o ulu ağaçlar.
Sanki açılıp dua eden eller gibi,
dalları semaya uzanan..,
O ulu ağaçlar.
Sokaklar.
Akşamüstü kararmaya başlayan,
İstanbulda harekete alışan
heran gürültüyü yudumlayan birini..,
Korkutan.., Loş..
ama sessizliğiyle,
genişliğiyle
alışmadığımız kadar hoş,
Güneşin batışıyla boş..
Ve ıssız kalan sokaklar.
İnsanlar.
hızla yürüyen,
kimseyi eleştirmeyen,
Bulduğuyla yetinen,
ama istediğini elde edebilmek için..,
Her yolu sınayan,
ve illâki sonuca varan..
Genç yaşlı kadın erkek her yaştan,
tuttuğunu koparan insanlar..
Hele kadınlar.
Dünyadaki hemcinslerine,
hatta çok ülkenin erkeklerine,
beş on santim yukarıdan bakan..,
Güzel mi güzel,
Alımlı mı alımlı,
çalışkan kadınlar..
Doğu ve ortadoğu erkeğinin,
birlikte olabilmek için,
çok şeyler feda ettiği,
hatta hayatını mahvedebildiği..
Gözleri gri, yeşil, mavi,
Ve yaz kış..,
Dizkapaklarının otuz santim üzerinde etekleri,,
Üşümeyen,
ya da cazibe adına
üşüdüğünü belli etmeyen..
Alımlı kadınlar.
Kayıt Tarihi : 11.2.2008 02:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!