Ben hep uzaktan baktım sana, harcanamayacak kadar farklıydı duygularımız.
Senin penceren beni çapraz köşeden görebiliyordu, pembe panjurlarını sonuna kadar açmıştın daha net gözleyebilmek için.
Fakat ben o taraftaki penceremin orman yeşili tahta panjurlarını hiç açmıyordum ki sen içeriyi göremeyesin diye.
Çünkü; O oda benim kalbimin tüm sırlarını saklıyor, sadece sana karşı değil aslında sadece o oda sana tesadüfen gelmiş olmalı, çünkü evin en güzel odası orası.
Tabiî ki de kendime ayırmalıydım orayı,
Ne sana ne başkasına ait olabilir orası, aitlik soyutlaştı gözümde eskisi gibi değil ki!
Evet bu kızların paniklemesi işte…
Panik yapacak bir şey yok aslında platonik bir yıldız kayması bu aslında,
Ki yıldız kayması diye bir şey yok boşa tutulan dilekler var masumca..
Diyordum ki; Bütün kaşarları tanımama gerek yok tek seni tanısam yeter bana hepinizden nefret etmek için..
Diyordum diyorum ama artık demiyorum yanıldığımı anladım ben kocaman bir aptalmışım.
Mışım diyorum çünkü geride kaldı.
Her şeyi arkamda bırakarak kaçıyorum, dört nala hemde.
Bakarsın bu yarışı ben kazanırım, hepsini kaybettiğim gibi olmaz..
Şimdi müsaadenle çekiliyorum odama..
SAYGILARIMLA…
12/11/2011 22:35 (O oda)
Kayıt Tarihi : 12.11.2011 22:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!