O an, şiir burcundan firar etti her hece,
O an, tüm yıldızlardan utandı hırçın gece...
O an, yazan kalemim suretinde tutuldu.
O an, hicrân kelâmı dilimde unutuldu…
O an, bir kekemeye bahşettim lügâtimi
O an, sessizlik çizdi hayatıma âti’mi…
O an, yangın kuşattı ufkunu hayallerin,
O an, mehtap vuruldu göğsünde leyâllerin…
O an, iki büklümdü aynalarda gördüğüm.
O an, gönül hâneme atıldı son kördüğüm…
O an, ateş olmadan gözleri gözlerime,
O an, yenik düşmüştüm geç kalan sözlerime…
O an, anlamı yoktu ne sözün ne şiirin,
O an, kalem kırıldı hükmüne bu şairin…
O an, ağyar olanın yâr’lığına imrendim.
O an, nefsim elinde intihara direndim…
O an, bir kabir açtı hayat bana göğsünden,
O an, utandı ruhum cihânnümâ süsünden…
O an, yaşarken ölmek bana kader kılındı,
O an, şeb-i yeldâ’lar bana mâder kılındı…
O an, ömür yurdunda ben kahıra dayandım.
O an, bir Yûsûf idim zindanlarda uyandım…
O an, aşk gergefine inkisârım dokundu,
O an, bülbül yurdunda gam sâlâ’sı okundu…
Mutluluk mihmânına mihmândar oldum o an,
Cânı cânâna verdim titreyip soldum o an…
Ermediğim muradı O’na bıraktım o an,
Son nefesi verirken O’ndan ıraktım o an,
yirmibirhaziranikibinonbir.
Yusuf MescioğluKayıt Tarihi : 21.6.2011 23:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
' O an... Âmâ olmayı öyle çok istedim ki, Verdiği yemine sadık kalmadı ya gözlerim. Şimdi baktığım her yerde, görmemeyi özlerim... '

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!