'şiirlerin en ergin halidir bu şarkılar
ki onlar notalı, notasız İstanbul'u anlatırlar'
yüzyıllar ötesinden kaldır başını
nefes al
nefes ver
yâr, zerresi yak/ar
kaf dağının bülbülü
özlerin özü yaz/ar
çak/rasının yediside yedi tepede
bin yaprağın binide mor aç/ar
başına baş koyduğum
hani harman olursun
yakar lime lime aşk
süzülür mum ışığından
yumruk yumruk döver ay
öpersin bir yaz gecesini
özetlersin tekrar ve tekrar
Sarı Yaz
b/aşka bir sözüm yok!
bir avuç sürme çekilmiş gökyüzü
biraz g/özüne sinmiş okyanus mavisi
Teselliler neye yarar sen yoksan
Ağlamalar neye yarar sen yoksan
Bir gün gelecek diye ümit yoksa
Neye yarar neye yarar
Teselliler sen yoksan
şiirlerden seller gibi akarken imgeler
damlayan her harfi tarttım da geldim
keramet yüzkırk telli sazda
çalarken bülbüller nağmeleri birer birer
gül dalına betik düştü
tarttım terazinin kırmızı kefesinde
şeffaf düş makaramda sarmal “elma rüyası”
gecenin canlı yüzü
çözerken
bir bir
...“ ki ay gölgemdi önümde”
yorgan niyetine dizelerime
bütün gündüzleri ayıkladım birer birer
ve gecenin altın pırıltılarını serdim üzerine
aya tuttum kocaman bir tepsiyle
yandılar
ve hatta kırmızıya boyandılar
bilirim anlatmazlar
Nakis nakis isledigi siirlerini
Ud ile calip söylemek gerek
Raks ile dönüp dizelerini
Tenine buse buse islemek gerek
El marifeti göz nuru eserlerini
Naksedip icduvarima civilemek gerek
*
*
Hangi yürege gönül verdi bilinmez
Üretkenliginden sual bi ...
canım teyzecim çok teşekkür ederim her zaman bana yol gösterdin seni seviyorum...