Işıklar sönmüş bezgin odalarda,
Umutlar saklanmış loş kuytulara,
Boşa çıkmış yıldızların çabası,
Gecenin karası düşmüş sulara...
Macide Tanır / Tiyatronun Cadısı
Altınoluk’ tayım. Saat 10 suları. Denize girmeye hazırlanıyorum.
Suya inen merdivenin başına geldiğimde, başında kırmızı bonesi,
sırt üstü yüzen birisi dikkatimi çekti.
Hiç acelesi yoktu. Kendinden emin, dingin kulaçlar atıyordu.
Kara, beyaz, doruydu atlar,
Beynim de koşuya başladılar,
Yeleleri savruldu hızlarından
Özgürlüğe baş kaldırdılar...
Oysa,
Tüm yolları çıkmaza açıktı,
artık akmayın göz yaşlarım,
kanama yüreğim,
Hal kalmadı dayanmaya,
sandığınız kadar güçlü değilim...
aldanmayın sakın,
aslında çocuk gibiyim.
gece sensiz,
gece sessiz...
ıhlamur kokuları soluyorum,
kokun yerine.
doluyorsun her nefeste,
ciğerlerime...
Halim per perişan gittin gideli,
Gündümü gecemi bilemiyorum...
Kanıyor yüreğim sevdim seveli,
Gözyaşım sel oldu silemiyorum...
11.04.2009
deniz yakınımda olmalı, bir adım misali,
duymalıyım, dokunmalıyım...
dolmalı kokusu içime,
dalgalarla oynaşmalıyım...
küçücük balıklar,
GÖNÜL DOSTU, YERİ DOLDURULAMAYACAK CAN İNSAN AĞABEYİM FERİD İLHAN' KAYBETTİK... BUNLAR ONUN SON DİZELERİ...DİLEĞİM BİR AN ÖNCE ARAMIZA DÖNÜP YARIM OLAN ŞİİRİNİ TAMAMLAMASI İDİ AMA OLMADI...ACIMIZ SONSUZ...SEVGİMİZ ONUNLA...
Bir gün değil, bin gün geçse aradan,
..................can bildim, kızım dedim
çok şey değil, her şeyi paylaştık,
elim, kolum, bacağım oldun,
candan öte candın benim için,
neydi bir araya getiren onları
onca yılın hüznüne, acısına, derdine rağmen,
dört bir yana savrulmuş birbirini bilmeden.
getirdiklerini servis edercesine,
mağrur, duygulu, sevgiliydiler evrene,
seyreden oldukları yere,
Antolojide ilk yorumum bu ve soyad daşıma özel oldu...
Soyad daşım şiirlerinizi okuyorum kurduğunuz cümleler yazın ortasında yağan yağmurlar kadar serinletici.....
Yüreğinize sağlık....