Hayatın yükünü almış sırtına
Güçlükle altında zorlananım oy
Gönül kafesinde esse fırtına
Zevzeğin dilinde horlananım oy
Horozun sesiyle erken kalkardı
Kör olası yıllar ne çabuk geçti
Elli dördü küsür ettim bu sene
Gündelik kapımı bir derdim açtı
Her ayımı asır ettim bu sene
*****
Ter ile yoğurdum toprağı taşı
Vatanımda katmerleşti esaret
Daha çok terliyor tenim emmi can
Gün geçtikçe yaygınlaştı sefalet
Diye miyom eydi dünüm emmi can
Yalaka yandaşın dönüyor çarkı
Derdimin ortağı gönlümün sesi
Sırma tel sedefli bağlama sazım
Sesin boğuk çıkar bu neyin nesi
Yanık yüreğimi dağlama sazım
Duvarda asılı darda mı kaldın
Kalmamış köylerin tadı, neşesi,
Çeşmeler kurumuş akmıyor artık.
Bulutlar verse de yağmur müjdesi,
Kayalara şimşek çakmıyor artık.
Müreffeh arayan dönmüyor geri,
Yaylada bir kız peşime
Kaş altından bakı verdi
Sağ eliyle sol döşüme
Bir karanfil taktı verdİ
Anlamadım bana noldu
Elimizde zeytin dalı
Geliyoruz Şehmuz dayı
Kars kaymağı anzer balı
Yalıyoruz Şehmuz dayı
***
Her şeyi döktük paraya
Zapt etmişsin ziyaretin önünü
Keyfin le sigara yak didoş emmi
Madem Kiziroğlu’na döndün yönünü
Birde bizim için bak didoş emmi
Sanki nemrut tasın güneş batanda
Üstü yırık yoksul bacım
Mağazaya gördün mü hiç
Bende senin gibi acım
Lokantaya girdin mi hiç
Cebinde yoktur om para
İrem bağ rüzgârı vurmuş yüzüne
Polenler içinde toz sarı gelin
Bir anlık başımı koysam dizine
Kimselere demem söz sarı gelin
İkrarın varise burada kalayım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!