Mümkün olmayacak hiç bir şey mümkün kılınmamıştır. Tıpkı senin çehrelerinde buluşann dudaklarımın mümkün olmayacak kadar mümkün olması gibi.Kaybolmuşum teninin her miliminde ve burası kalbimin durmasına fırsat verecek kadar mümkün.
Yanarak kül olacağım,
Gözyaşlarım bir acıyı dindirecek,
Ben ise kül olmak suretiyle yanacağım,
Çünkü ben senin anka kuşunum
Kırgınım
Kendim dahil herkese,
Kendime dahil her şeye,
Her anıya,
Kanayan her yarama,
Yitip gitmeyen aşkıma.
Sana doyamadan,
Seni öpemeden bitiriyorum hikayemi
Senin için geçtiğim kızgın okyanuslara
Kendi ezgilerimi bırakıyorum
Yangınları utandıracarak
Gözyaşlarını dindirecek
sana karşı olan hislerim
aşk mı ?
bana kalırsa basitleştirilmiş kalıplar içerisinde değil
sana olan hislerim daha çok
uyumak,
günün en güzel saatinde yemek yemek,
Şehrin ücra köşelerinde ,
Yok oluyorum teninden,
Tebessümlerle doğan güneşimizi,
Gözyaşlarım ile söndürüyorum,
Geceye yetecek karanlığa bırakıyorum kendimi.
''HOŞCAKAL''
Affettim
Kendim dahil herkesi
Kendime dahil her şeyi
Her acıyı
İzi kalmış her yaramı
Yitip giden aşığımı.
Bir sabah yeli esmiş naciz vücuduna,
Sermişsin bedenini koltuktaki döşeğe
Son nefesini verirken görmüşsün
İlk ve son kez torununu
Bir gece yeli esmiş ufak bedenime
Büyük bir nesnenin kütlesinin ağır olması için illa iri olmasına gerek yok.
Kalbi kadar küçük ama etkisi damarlarımdan geçen biriydi o.
Varlığı damalarımda dolaşan,
Yokluğu nefesime ağır gelen.
Dünyanın kütlesinden daha büyük bir güçle beni kendine çeken.
Oysa yer çekimi yasası gibi sabitti hislerim.
Bir bühta hatunun/ ahverin bàd-ı
Semûmu esti âcizem fuâdıma.
Ağbiyâma teçhiz ettiğim bahtakta
daha gazbedir sana olan muhabbetim.
Hâme-cünbânlar ne eşarlar yazmıştır
mahpârene.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!