Gark olsun neslim izzetlere bari
Zilletler bitsin
Bitir bu hazin intizarları
Hasretler bitsin
Etme musallat bu iktidarları
Zulmetler bitsin
Uzayıp duruyorken her geçen gün sürgünümüz,
Her sâniyesi bu kanlı çölün
Belâdır, imtihândır.
Anaları ağlatan,
Güneş gibi başımızda
O Kur’ân ki, bardak bardak sunar Hakk nûrunu
Ufuk ufuk yağdırır rahmetin yağmurunu
O Kur’ân ki, âleme deste deste renk verir
Varlıklara nizâm ve kalplere ahenk verir
Nice kalem çalınmış
Mutluluğa dair,
Akordu bozuk
Nice dilsiz bağlama...
Kimi öyle demiş,
Kimisi böyle.
MAVİ DENİZ
Dışarda tipi var
Kar, lapa lapa
Ve ben,
Sıcak, aşkımız kadar sıcak sobanın başındayım.
Dilime, dudağıma
Arzuma, dimağıma
Meş`alesin, tılsımsın
Umutsun ocağıma.
Bülbülsün şakıyorsun
Fahr-i ilim âlimlere âr iken
Yumruk olup dost başına inersin
İlim içre haddin bilme var iken
Tafra satıp böbürlenme, sen nesin?
(1984)
Gelecek emr-i Hak
Bitince akşam
An bean, saat besaat
Gelecek mutlak
Elif, cim ve lam...
(2005)
Utanıyormuşsun Erzurum adına
Erzurum`lu adına
Utan utan
Demek baktın sen de
Bu âr- u hayânın tadına
Ne açardı bir gül ne öterdi bülbül
Dönerdi âlem vîrâne yâ Rasulallah!
İnsâniyyet bir cellât ve mezbaha âlem
Pürhûn olurdu her yâne yâ Rasulallah!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!