Pir-i faniden bir hal-i vuslat sonrası
Kudümün davudi sesinden bir visal
Bir nefeste tarifsiz bir hal-i hal
Hu efendiler dildeki zehrin kozasına
Hu gözdeki esrarın harami keyfiyetine
Bilmek kâfimidir hicap mı bilinmez ama
Bu bir figandır- deruni bir yara yürekten firar
Kör âdemden sağır sultanlara misal
Hu efendiler her kudümde her anın zerresinde
Sahranın ortasında bedevi halinde ne acayiplik
Körlük eli kolu bağlı bir cahillik gölgesi
Varlık payesinde nankör zikrin düğüm hali
İnsan bir umman –kum fırtınasında mahpus olan beden
Bir damla su -katran köy kuyularda Yusuf’tan kalan
Boğazda cehennem taşı kokusu-alamet-i kıyamet her an
İsyan ederse eşrefi mahlûkat baki efendisine
Kaybolur esrar-ı mevcudat- münezzeh Zat-ı Hak
Sefil halinden medet umar –uyku tadında kalır her nefes
Olur, insan tadılmış en enfes duygulardan bi haber
Ve öylece ebedi mahrumiyet doğar bir cehennem kuyusundan
Vuslat hali söner olur ebedi hicran.
Niyaz
Olmaktır ilmel yakin, aynel yakin ve hakkel yakin
Kayıt Tarihi : 7.4.2009 17:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!