Elif olmak istemedin. Vav halinde yaşadın…
Eyyüp gibi yaşadın ama gözlerin hekim aramadı. Yurduna benzesin istedin yaraların da. Ona borçlusun işte, büklüm büklüm duran sırtının secdeye yakışmasını…
Mor menekşelerin rengiyle baktın dünyaya. Çiçek baygını kokuları her duyduğunda mutlu olman ondandı. Sakın üzülme anlamını yitirmiş nesnelere,nisantesi saçlarına bir badem çiçeği iliştiriverdin mi geçer gider ihanetin sana kara çalması…
‘’Şifanım’’ diyen herkese ‘’şifamsın’’ dedin. Verdikleri orantısız zehri kanayarak içtin… Kırmak yoktu hayatında oysa; onun için insandın… Kırılmamış gurbetin, dokunulmamış ziynetin, yargıdan kaçmış hesabın kalmamıştı senin…
Vav halinde yaşadın elifte gözü olanlar kaybetti… Susmuştu ebcet’in şifresi, kalbine saplamıştın artık en keskin harfin çatalını…
Eyyüp sendin aslında İbrahim de sen oldun.İçtiğin su hatırına Hâcer’i unutmadın…
Ve artık yol al Kenân’ın çöllerine doğru, o çöl sensin o dikenler ayağının tabanı…
Vav hâlinde doğdun sen, vav hâlinle ölmelisin … Elife özenme sakın, sen Firavun değilsin…
Mehmet Şerif EkiciKayıt Tarihi : 27.6.2014 16:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!