Nisan 1- ( Şapşal Komedisi )

Hamiye Gül
455

ŞİİR


37

TAKİPÇİ

Nisan 1- ( Şapşal Komedisi )

Yine mi
Şapşal duruma düştüm tüh!
Rezili rüsva oldum utanıyorum,
Biliyorum çaktırmadan
Halime gülüyorsunuz.
İnanın mirim,
Ömrüm hep sedyeye güldü,
Hasılında gördüğünüz
Gürbüz şapşik
Her defasında vuracak
Sanırsam alnına şaplak.
Vallahi bayramda
Hastane kapalı biliyordum.
Sığınıyorum centilmen,nazik
Engin hoş görünüze.
Mütevaziliğiniz benim başımı
Daldırıyor,tavus kuşu gibi toprağa.
Her güne hastane,özel kapısında ,
Hop hop tiri tray nay nay da nay
Lay lay la lalay yol aldım da
Zıp tirina narina zıp niray da nay
Allah'ın çok sevgili sevimlisiymişim,
Bir tek bayram günü
Bayramlık şekeri ilaç almaya
Nasib eylemedi sevgili Hüda.
İçimden taştı dizeler,
Tûtî dil,geveze susmaz ya,
Yaşamı her hârikulâdeliği
Ve de absürt her vâkıayı
Çimdiklese ağrı hırt hırt,
Şiirselleştirir önce döker dizeye,
Sonra çarşaf çarşaf kağıda.
Bitmez ki malzeme
Gümüşgül'ün yaşamında mısra.
Naçizane utandırmayınız,
Üstüme alıyorum,dalış yapıyorum,
Gülebilirsiniz benimle,
Kahkayayla hayatın tavanına.
Neşe içinde elbet gülünür bilin,
Elzem olan kendime de
Gülüp güldürebilmek hep niyetim,
Öyle şahane olur
Şu çivisi tepesini sıyırmış,
İnsanların başını,yüreğini
Ih ıh diye inleterek delen,
Çakıyla çakılan yalan dünya.
Bir tiyatro komedidir lakırdım,
Güldürebildiysem şapşal komedisi,
Böylelikle mükemmel olup,
Dolu dolu yaşanır dünya.
Saygı hörmetle o naif
Yüreklerinizi selamlıyorum,
Zahmet buyurup nezaketle
Okuduğunuz için onlarca dizeyi
Ve sahne diyorum şamatayla.
İnsin şiirin son perdesi,
Alkışlarınız için bendeniz
Çok çok çok teşekkür ederim,
Bu da olsun siz sevgili dostlara
Bayramda keyifle
İzlediğiniz şehir tyatro usulü,
İncecikten 1 Nisan şiiri.

Hamiye Gül
Kayıt Tarihi : 2.4.2025 00:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hayati Güneş
    Hayati Güneş

    Hayelsiz Hayal:
    Berberde tıraş oluyordum. Berberci o zaman on sekiz yaşlarındaydı. Benden bir kaç yaş büyüktü. Telefon geldi. Memleketten arkadaşım arıyor dedi. Telefon konuşması bitti. Dedi ki babam ölmüş...

    Berbere tıraş olmaya gittim. Bir kez daha başın sağ olsun. Allah rahmet etsin dedim. Ölüm sebebini sordum.
    Dedi ki yoldaydım arkadaşlarım dedi ki baban cenazesini kaldırdık. Otobüsten indim. Bir arkadaş karşıladı. Dedi ki arkadaşlar mezarlıkta baban mezarı başında seni bekliyorlar. Mezarlığa gittik. Beni karşılayan arkadaş geldiğini annene haber verim dedi. Bizim eve gitti.
    Babamın mezarı bu mu. Elimi yüzümü sürdüm babamın toprağına. Sarıldım ağladım. Seni eve bırakalım dediler...

    Annem bahçede beni ağlayarak karşıladı. Sarıldık ağlaştık. Bize bir kişi sarıldı. Başımı kaldırdım. Yaşlı gözlerimle baktım. Babamda bize sarılmış ağlıyor. Benim aklım gitti. Eve girdik. Babam hasta yaşlı. Genç birimi öldü. Arkadaşlarım kendi akıllarınca baban dediler.

    Anne niçin ağlıyorsun. Niçin ağlamayım. Cinayete karışmışsın. Kaçıp saklanmaya buraya gelmişsin. Arkadaşın dedi ki tuttuk eve getiriyoruz...
    Yalan. Cinayet yok.
    Annem dedi ki sen niçin haber vermeden geldin. Sen niçin ağlıyorsun?...
    (1 Nisan şakasıymış...)
    Selamlar.

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Pelit
    Hüseyin Pelit

    1 nisan şakası denen bir şey de var...
    Şiiri neden olmasın... Emeğinize sağlık...
    Tebriklerimi sunuyorum ...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)