Sözlük anlamı, mal, refah, rahmet, iyi hal, insana lütfedilen şey, iyi durum, iyilik, zenginlik demek olan nimet, terim olarak insanın sahip olduğu ve kendisine dünya ve âhirette yararı dokunan maddi ve manevi varlıklar, imkânlar, ihsanlar anlamında kullanılır. 
İnsanın eşi, çocukları, itibarı ve makamı, malı ve mülkü, aklı, görme, duyma anlama, okuma, dileme ve benzeri yetenekleri, yedikleri içtikleri, giyip kullandığı eşyalar, sağlık ve benzeri imkânlar birer nimettir.
Nimet kelimesi ve türevleri Kur’an’da pek çok ayette geçmiş ve Allah’ın lütfu, minneti, din, kitap, Hz. Muhammed, sevap, nübüvvet, rahmet, iyilik, ikram, ihsan, geçim, hayat, rızk, geçim bolluğu ve İslâm, anlamlarında kullanılmıştır.
Yeryüzü, gökyüzü, yerlerde ve göklerde bulunanlar, ay güneş, yıldızlar vb. Maddi ve manevi varlıkların her biri Allah’ın insanlara bahşetmiş olduğu birer nimetidir.
 
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta