Bende âşık oldum Ofelya
Ama senin bildiğin aşklardan değil.
Ne platonik ne de imkânsız bir aşk.
Mesela ne teninin kokusunu bilirim.
Ne kaşını ne gözünü,
Ne de öfkesini…
Sevdiğim, vazgeçilmezim…
Şimdi sana bu mektubu,
Yalnızlık sevdamdan yazıyorum.
Sen oralarda beni arada hatırlarken,
Ben aşkın tuzağına düştüm.
Sevmem dedim…
Ama sevdim.
Oysa hayatımda sorumluluklar vardı,
İnsanlarım vardı, gayem vardı, amacım vardı…
Ben ki geceden korkmuş…
Sen ki hayattan kopmuş…
Ben ki zamandan yoksul…
Sen ki yürekten yoksun…
Aramızda koca bir sevda…
Suskunluk, rüzgârın esintisini bile keser…
Kalabalığın ayak sesleri duyulmaz.
Şarkılar ne kadar ağlasa da sen hüzünlenemezsin.
Suskunluk, çığlığı içinde yaşatırken,
Sen hiç bağıramazsın...
Ne gecesi vardır ne de gündüzü.
Sonra sustu tüm cümleler.
Ne tek kelime eder oldu,
Ne de başını kaldıracak bir mecal.
Şiir gibi düşüncelerin içinde koca bir yalnızlık.
Sessiz çığlıkları dinlersin arada,
Biz seninle tahin pekmez gibiyiz.
Ayrı kavanozlarda, aynı kütledeyiz.
Ben çokça konulurum tabağa,
Sen az eklenirsin bana.
Kıvamı tutarsa ne ala,
Doyulmaz tadımıza.
Ah! Duygularıma yenilmeden,
Yeşerttiğim adam.
Seni ne üzgün görmek isterim,
Ne de mutlu olmanı.
Böyle bir tufanın içinde,
Nasıl yol alacığımı bile bilmiyorum.
Gecenin içinden sessizce yürürüm,
Yaralı kalbimi taşlara bürürüm.
Gözümde ne ışık ne de umut var,
Ben artık sözü susarak sürürüm.
Ateşe düştüm, hem de bile bile,
Düşe kalka geldim bu yaşıma,
Hep koştum olmayan bir telaşa.
Unuttum sandım geçmişin izlerini,
Oysa hayat hep hatıratlı bana.
İnsan değişti, kılık değişmedi,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!