Sana kurulduysa alçak tuzaklar
Aldırma, o tuzak döner şehidim
Göklerin sahibi sofra hazırlar
Çektiğin acılar diner şehidim.
Ey barış ve esenliğin Rabbi!
Ey nurun kaynağı!
Ey Selam!
İndirdiklerine,
Vahye ve onu tebliğ edene;
Karanlığı yaran aydınlığına;
Ziya için yanmak lazım
Aşk yolundan geçmek lazım
Sevgi tohumunu alıp
Yüreklere banmak lazım.
Şu hayatın her demini
Bir muhafız gibi hep başucunda,
Gizli hazine var el avucunda,
Umudun bittiği yarın ucunda,
İmdada yetişen bilektir dua.
Dua sığınmaktır Hakk’a yakarış,
Gönlüme hoş gelen sihirli sesi
Bir tatlı hayalde düşte aradım,
Ruhumu dirilten latif nefesi,
Kaf dağında uçan kuşta aradım,
Kimseler duymadı sessiz nidayı,
Bir İlahi nefesten, Yüce Ruh’tan üflenen,
El Hâkim’den iltifat “ En şerefli mahlûkat ”
Arz-ı imar üzere büyük görev yüklenen,
İkrâr ve inkar eden iki kutuplu hilkat.
EY İNSAN
Emniyet ve huzurun sarsılmaz iradesi,
Dost ve şefkat kucağı kimsesizin kimsesi,
Teyakkuzdasın her an her zaman ve her ahval,
Acizlere kol kanat mazlumların hamisi,
Sana binlerce selam kahraman Türk Polisi.
Düşünmeyen beyin sadece ettir
Hareketsiz fikir kuru niyettir
Derdi olan ancak Hamza kesilir
Gerisi yapmacık bir ibadettir
Gül yüzlü sevgilim kardelen gözlüm
Sevgi çağlayanım sana ne oldu
Ey neşe kaynağım, ey tatlı sözlüm
Neden dört mevsimlik yaprağın soldu.
Karanlığı delen kandil gibiydin
Ey garip bahtıma işlenmiş sızı,
Yoluma gizlenmiş görünmez kazı,
Sensin ilhamımın sönmez yalazı,
Ben sana ezelde adandım gurbet,
Pusuda bekleyen zorlu akıbet.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!