Nihat Malkoç Şiirleri - Şair Nihat Malkoç

(BÜ)YÜK

Ufku geniş olanın nazarı büyük olur
Nice boş kafa vardır, omuzlara yük olur
Davası olmayanın ardında bıraktığı...
Taş topraktan ibaret sade bir höyük olur

GÜN GÜNDEN FARKLI DEĞİL

Yoklar tünelindeyiz, tükettik bütün var'ı
Hayatın kışındayız, kim küreyecek kar'ı?
Yelkovan can çekişir akrebin kıskacında
Gün günden farklı değil, birbirinin tekrarı

SONSUZLUĞA KOŞU

Her şiir yarım kalır, tıpkı her hayat gibi
Ömrün karakışında tutar fırtına, tipi
Dünya dediğimiz şey sonsuz(luğ)a koşudur
Bu yarışta hiç kimse göğüsleyemez ipi

BİZE DÜŞENLER

Bu dünya gurbetine senden bir nazar düşer
Dünya açık pazardır, kullara pazar düşer
Sonsuz zanneylediğin bu kısa yolculukta
Tükenir her ne varsa, payına mezar düşer

OMURGASIZ

Rüzgârda tüy gibisin, omurgan yoktur senin
Hakikatin düşmanı, yalanın çoktur senin
Kirpiyi andırırsın, sevilmeye gelmezsin
Ağzından çıkan her söz kanlı bir oktur senin

KARAMSAR OLMA GÖNÜL!

Dünyadan giden de çok, dünyaya gelen de çok
Ağlayanlar var ama dünyada gülen de çok
Karamsar olma gönül , iyiliğe devam et!
Nankörlerin yanında, iyilik bilen de çok

(S)ÖZÜN

Soframdaki katığım senden kalan hüzündür
Gönlümün koyağında yankılanan sözündür
Fâni olan ne varsa yok olmaya mahkûmdur
Seni bana sevdiren yüzün değil, özündür

GERİDE KALANLAR

Hasretin yaktı geçti, senden bana kül kaldı
İpeksi saçlarından aynamda kâkül kaldı
Sensiz gönül coğrafyam gömüldü karanlığa
Battı bahtın güneşi, senden geri zül kaldı

(Y)ENİKLER

Alçaldıkça alçalır kemik gören enikler
Muzafferim zanneder her cephede yenikler
Şahsiyet fukarası paraya tamah eder
Muhteris ruhluları satın alır fenikler

KÖREBE

Zaman bir su misali, bugün yarına gebe
Gözümüz açık hâlde oynuyoruz körebe
Henüz başın konmadan o taştan yastıklara
Kabrin nasihatini kulağına yap küpe