Nihat Gülle Şiirleri - Şair Nihat Gülle

Ashab-ı Kehfin uykusu hangi hakikati,ilahi hikmeti anlatır bize bu konu kuranda niçin anlatılmıştır.
Romalılar devrinde zalim Dakyanus adlı hükümdarın elinden kaçarak dinlerini imanlarını kurtarmak için ashab ı kehf adlı mağaraya sığınan altı imanlı genç ve köpekleri kıtmirin hikayesi neden kuranda anlatılmıştır kuran bir hikaye ve tarih kitabı değildir haşa hikmetler kitabıdır.Din ve imanlarını kurtarmak için bir mağaraya sığınan bu gençler yüce Allahın büyük lütfuna mazhar olmuş,onlar cennetlik olmuşlardır.Hatta köpekleri kıtmirin dahi cennete gireceği rivayet olunmuştur.Cenab ı Hak onların ruhlarını kabz etmiş üçyüz yıl yada 310 yıl kadar mağarada yaşamışlardır.Melekler onların sırtları çürümesin diye sağdan sola çevirip durmuşlardır.
Bu olay hakikatte fena makamlarını seyreden ihvanın halini anlatır.Fena makamlarını yani efal sıfat zat makamlarını yaşayan ihvan hakikatte ashabı kehf uykusundadır.Onlar da zalim olan nefsin hükümranlığından kaçarak Hakkın tecelliyat yeri olan gönül mağarasına sığınmıştır.Ayetteki üçyüz yıl veya daha fazla zaman ise bu üç makamın geçilmesindeki zorluğu ifade eder.Beyazıdı Bestami hazretleri 'Riyazat makamında otuz yıl bekledim sonra baktım ki kendime perde olan yine kendi nefsimmiş ' buyuruyor.
Ashab ı Kehf ehli bir zaman sonra Cenab ı Hak tarafından uyanır ve ellerinde ki paraların geçersiz olduklarını görmeleri,Hakikat ehlinin manen ölüm halini yaşayanların uyandıktan sonra ellerindeki kıymetli ilim ve hikmetin manen ölü ve nefsaniyette yaşayanlar arasında geçer akçe olmadığını anlatır
En doğrusunu Allah bilir,o hidayete erdirir gerçeği söyler.

Allah ile Öyle Bir Zamanım Olur ki Oraya Ne Melek ül Mukarrep Ne de Mürsel Nebi Bir Peygamber giremez Kutsi Hadis

Kulun tam fenaya ermesi ve Hakkın kendisinde bekası makamıdır. Hakkın kulda tam manasıyla hükümranlığını kurması kalbine,ruhuna sırrına hafi ve ahfasına hükmetme halidir.Hadisi şerifte geçen Melek ül Mukarrep peygamber efendimizin ceberrut nurundan yaratılan melekut yönü ruhani yönü,Mürsel Nebi ise peygamber efendimizin lahut nurundan yaratılan Sav.beşeri yönüdür ki Allah ile olan o özel anda ne meleklerin en yücesi olan peygamber efendimizin ruhu nede alemlere rahmet olarak gönderilen yüce peygamberimizin beşeri yönü asla giremez.Oraya ceberrut nurundan yaratılan meleğe de lahut nurundan yaratılan Nebiyede izin yoktur.Tam vahdet makamıdır ki o makamda kul yoktur.O öyle bir alemdir ki madde ve manadan oluşan melekiyet ve cismaniyet oraya girse derhal yanar.Keza cibril aleyhisselam sidre tül müntehada bir adım daha ileriye gidecek olsam yanarım buyurarak peygamber efendimize miraçta bu makamdan ileriye izni olmadığını sidreden öteye geçemeyeceğini ifade etmesi bu manayı ifade eder.Ne felek ne melek o makamdan ileriye bir adım dahi atamaz.şiirde;
devran odur ki devrini devri felek bilmez ola
seyran odur ki seyrini insü melek bilmez ola

Ben seni mangal gibi kocaman bir yürekle sevdim.
Gözlerim değil, yüreğimle sana ölesiye aşık oldum
Sen damarlarımdaki kan olup kalbime aktın
Gözlerine bakarken yaktın ah yüreğimi yaktın
Sevdim işte şiir gözlüm,cennet yüzlüm seni ölesiye sevdim

Dilde aşkın gamı var gelme kalbe ey sürur
O dideleri güzel şuhun hatırası gönülde durur
Hayali ömre bedel yarin, dalga dalga kudurur
Onun gamzesi yürekte tam onikiden vurur

İkrarı sürur vakti gelince yarle işrete girilir

İlim; ilmi -birbirine- ilmektir
Bilgiyi bilgiye eklemektir
Sen nefsini yok bilmez isen
Alimlik ha ey nefsim bu ne cürettir!

Elif Allahı bir bilmektir

Ferman-ı aşka can iledir inkiyadımız
Hükm-i kazaya zerre kadar yok inadımız
Baki

Meali;
Aşkın fermanına canla başla boyun eğeriz

Çeşm-i insaf gibi kamile mizan olmaz
Kişi noksanını bilmek gibi irfan olmaz
Talibi


İnsaf; kelime anlamı olarak,merhamete,vicdana yada akıl mantık kurallarına

Dikenini batırma tenime ahh beyaz gül
Binbir kokulu eşsiz gülüm,bir kerecik gül
Korkma sakın koparmam asla dalından seni
Yalnızca okşamak istedim nazenin tenini
Parfümlerden güzel mis gibi cennet kokunu
Öpmek istedim o nazenin yapraklarından

Aşıka dilrüba mı eksik olur
Ehl-i derde bela mı eksik olur
Halili

Aşık; aşk alıp gönül satan,sevgi çiçekleri derleyip pazarda satan
bir bezirgana benzer onun alıcısı maşuktur,maşuk sarayının alıcıları olan ehli dildir.

Mısır'a hayat veren Nil nehri gibisin
Huzurum,hem neş'em,tesellim sensin
Fırtınalar koparır bir göz süzüşün
Sevda ummanına dalar gibiyim

Bir cennet vadisi güzel gözlerin