Akşamın alaca karanlığında;
Tarifsiz kederler içindeyim.
Bir sigara yakıyorum, kesik kesik sesim,
Gözlerimde; ince bir yağmur bulutu
Geçip gider! .....
Gel seninle;
Sevdanın resmini çizelim karlı dağlar üstüne,
Sevgiyi toplayalım aydınlık gökyüzünden,
Yıldızlarla konuşalım sevda üstüne,
O serin yaz gecelerinde sabahlara dek, deliler gibi! ...
Mahmur gözlerle;
Gün aydınlığını aramışız
Gecenin tam orta yerinde …!
Akşamdan kalan,
Şizofren hayıflanmalar yetmiyor artık.
Yaşamın dönen pervanelerindeki,
Karabulutlar sarmış etrafımızı,
Bu bora, bu fırtına nereden çıktı?
Tanrım..? kıyamet mi kopacak..!
Şimşek titreyişi yürekler,
Hani güneş toplayacaktı çocuklar.
Bu bir temmuz akşamıdır,
Kayan yıldızlarda geçmiş yılları yakalıyorum,
Düşlerde anımsanır sevda,
Yüreklerde büyür hüzün,
Anılarım; hep beyazlar giydiriyor sana! ...
Postal Sesleri 2
Andımızı; Devrim ateşiyle yazmıştık,
Vatan caddesinde,
Taksim'de utanç duvarlarına,
Demlenmişiz okulunda Tarih’in,
Acısı gitmiş ham meyvanın,
Önyargısız ve çıkarsız sevdik insanı biz,
Umut topluyor çocuklar;
Gün aydınlığında,
Işıl ışıl gözleri.
Bakır rengi gün bitimi saatleri,
Özgürlüğe kanat çırpan balıkçıllar, martılar,
Yukarı terastan seyrettiğimiz mavi ufuklar,
Dalga sesleri arasında kaybolan sohbetler,
Şimdi suskun o sahiller.
Yılkı atları; dörtnal,
Nefes, nefes,
Köpük, köpük yeleleri..!
Geçitsiz patikalar,
Uçurum kenarları,
Pusu atılmış;
Mavi ışıklarıyla yivlenen gökyüzü,
Yaseminlerin kokusu,
Erguvan çiçeklerinin büyüsü,
Bahar çoşkusuyla alevlenir ya evren,
Deniz kabukları gibi alırsınya avucuna yaşamı,
O delice gülmeler, o sevişmeler,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!