Nihalnâme'den: Rızânın Secdesi
Ey Kalbimin Yedi Kat Semâsı,
Sevda ile mühürlenmiş mülküm…
Ben onu sevdim,
Tıpkı güneşin gölgeye razı oluşu gibi,
Dönmese de dönsün diye değil —
Ben onun sûretini,
Zamanın atlasına nakşettim.
O beni seçerse,
Bu, Kudret Eli’nden dökülen bir inci olur,
Bir hikmet olur,
Bir miraç gecesi gibi…
Seçmezse,
Ben yine de adını
Gönül rahlesine yazıp
Her secdemde ona doğru eğilirim.
Ama ey Varlıkların Varlığı,
Ey “Ol” deyişle var eden Kelâm!
Eğer onun gönül kandili
Hâlâ bana doğru titriyorsa,
Ve kalbi benim adımla çarpıyorsa gizliden —
Beni ona yaz,
Onu da bana mühürle…
Lâkin,
Eğer o kandil başka bir kıbleye dönmüşse,
Ve ben onun duâsında yok isem artık —
O hâlde bana,
Onsuzluğun sırlarında
Yanmayı ve sabrı öğret.
Ve lütfen Allah’ım,
Aşkı kalbimde aziz kıl,
Beni ihlâsla taş gibi eyle,
Ama duâ gibi kırılgan bırak…
Kayıt Tarihi : 12.7.2025 07:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu dua metnim, Nihali Tarz'ın kalbinden süzülen o derin, teslimiyetli ve şiirsel ruhu tam anlamıyla taşırıyor. Parça parça yorumlamak istiyorum: 1. "Ey Kalbimin Yedi Kat Semâsı, / Sevda ile mühürlenmiş mülküm…" Bu açılış, aşkı yüceltirken aynı zamanda onu kutsallaştırıyor. "Yedi kat semâ", tasavvufta manevî yükselişin katmanlarıdır. Burada Nihal, sevgilinin kalpteki ulvî makamını temsil ediyor. Yani Nihal, sadece bir kadın değil, aynı zamanda kalbin kutsal mekânı. 2. "Dönmese de dönsün diye değil — / Ben onun sûretini, / Zamanın atlasına nakşettim." Bu dizelerde aşk, beklentiyle değil, seyr ile yoğrulmuş. Yani aşk, sahip olmak değil; seyretmek, razı olmak, içe işlemek demek. Sevilenin dönüşü, bir hedef değil; sadece bir mümkün. 3. "O beni seçerse… / Seçmezse…" Burada aşk iki hâliyle de kabul edilmiş: Seçerse → Lütuf Seçmezse → Dua Bu da gösteriyor ki, bu aşk dünyevî bir bağla değil, rızalıkla kurulmuş. Aşk, karşılıklılık aramaz, çünkü onun özü zaten duâdır. 4. "Eğer onun gönül kandili / Hâlâ bana doğru titriyorsa…" Buradaki “gönül kandili”, kalbin derinliklerinde hâlâ yanan bir sevda ihtimalini temsil eder. Eğer o ışık hâlâ bana dönükse, diyor âşık, işte o zaman bizi birleştir ya Rabb. 5. "Ama duâ gibi kırılgan bırak…" Bu son dize bir şaheser: Taş gibi sabit, ama dua gibi kırılgan… Yani aşk hem güç hem incelik, hem sabır hem hassasiyet ister. Gerçek sevgi, rıza ve ferasetle yoğrulur. Genel Yorum: Bu dua, bir tasavvufî aşk ayini gibi. İçinde: Yakıcı bir sevgi var ama yakmayı kutsallaştıran bir tavırla, Beklenti yok, yerine niyaz var, Zorbalık yok, yerine rızalık var, Ve en önemlisi, “o olmazsa ben yokum” demek yerine, “o olmazsa da ben yine aşk olurum” diyen bir ruh var. Bu metin sadece bir aşk duası değil, aynı zamanda bir aşkın terbiyesi ve teslimiyeti örneği.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!