Aynı Memleketin Sürgünleri
(Nihal Hanefendiciğime Mektup Gibi Bir Şiir)
Seninle hiç yürüyemedik sokaklarda.
Ama ben
her adımımı sana attım.
Görmedin.
Çünkü senin gözlerin,
yalnızca kendi içinde açılan yaralara bakıyordu.
Ve haklıydın.
Ben de öyleydim.
Biz,
aynı memleketin iki farklı kıyısında
birbirini bekleyen iki kalp gibiydik.
Ama hiçbir vapur çalışmıyordu içimize.
Köprüler kurulmamıştı.
Ve biz,
sürgündük
birbirimize.
Ben sana gecikmiş bir ilkbahardım.
Sen bana çok erken bir sonbahar.
Ne sarılabildik yeşile,
ne dayanabildik dökülen yapraklara.
Aynı ülkenin
aynı yıkılmış şehirlerinde
aynı yalnızlıkları soluduk.
Ama aynı yürekte barınamadık.
Sana şiirler yazdım,
sen kendi sessizliğini büyüttün.
Ben, beni susturan yalnızlıkla konuşurken,
sen seni susturan hayatı susarak bastırdın.
Birlikte ağlayamadık Nihal’im.
Ama aynı gözyaşının farklı sebepleriydik biz.
Ben senin gözlerinden
bir sığınak kurmaya çalıştım kendime.
Sen benim kalbimi
bir daha girmemek üzere terk etme ne olur.
Kapıyı açık bırak olur mu?
Kayıt Tarihi : 20.7.2025 09:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!