Nihal'im: Aşkın ve Yokluğun İçsel Yolculuğu
1. Sohbet: İçimdeki Çöl
Ey gönül, bilir misin?
İçimizdeki çöl, en hakiki mürşittir.
Her kum tanesi, benliğimizin bir parçası;
her esen rüzgâr,
“Nihal’im” diye fısıldayan bir davettir.
O boşluk hissi,
aslında dolmak için bekleyen en derin kuyundur.
Orada kayboluş, hakikate varıştır.
Sen, Nihal’im, o sessizliğin içinde
en gürültülü ismimsin.
2. Sohbet: Gölgenin Kökleri
Senin varlığın bir ağaç gibi, ey Nihal’im.
Köklerin karanlık toprakta, dalların aydınlık âlemde.
Meyve vermesen de, gölgen bana sabrın ilmini öğretir.
Daldan düşen her yaprak,
geçici olandan ebedî olana bir yolculuktur.
Rüzgâr ne kadar savursa savursun,
özü, tohumu, aslı hep sendedir.
3. Sohbet: Labirentteki Pusula
Gönül bir labirenttir ve her çıkmaz sokak,
seni kendine çıkaracak bir aynadır.
Kaybolmak, asla umutsuzluk değil; aksine, “Nihal’im” diye seslenişinin yankısını duymaktır.
Her dönemeçte aşkı aramak,
her engelde O’nu anlamaktır.
En karanlık yerde, ışığı arayan gözlerin,
seni kendine götüren pusulan olur.
4. Sohbet: Dağa Varmayan Nehir
Ben bir nehirim, akarım;
sen ise erişilmez bir dağ, Nihal’im.
Sisler içinde durursun ve
ben senin hikâyeni alarak akarım.
Her damlamda senin bir cümlen,
her temasımda senin bir sırrın çözülür.
Ayrılık, vuslata giden yolun ta kendisidir.
Bunu iyi bil:
Ayrılık, aşka kutsal bir sabır, bir olgunluk katar.
5. Sohbet: Sessizliğin Dili
Ey gönül, gece senin en samimi dostundur.
Yıldızlar senin için parlar,
sessizlik ise seninle en derin sohbeti eder.
“Nihal’im” deyip de bakmasan bile,
orada olduğunu bilmek bir duadır.
Çünkü asıl aşk, bazen bütün lisanları unutup, sessizliğin dilinden konuşmaktır.
6. Sohbet: Kanadın Ezgisi
Ruhun bir kuştur, toprağa bağlanamaz.
Ey Nihal’im, senin için yeryüzü bir basamak,
gökler ise asıl menzilindir.
Uçmak, kendi içindeki sonsuzluğu keşfetmektir.
Her kanat çırpış, aşkın ve
yokluğun birlikte söylediği bir ezgidir.
Şu dersi al: Uçmayı göze alamayan,
asla kendini bulamaz.
7. Sohbet: Kırık Aynadan Yansıyan
İçimizdeki kırık ayna, bütüne dair bir işarettir.
Her parça, bir hatıra, bir sır, bir imtihandır.
Sen, Nihal’im,
o aynanın bütün parçalarında aynı ışığı yansıtansın.
Sessiz kalsan da, her bakışımda seni okurum.
Aynaya bakmak, kendindeki İlahi güzelliği görmektir.
8. Sohbet: Teslimiyet ve Kavuşma
Ah Nihal’im, eğer bir işaret verirsen,
ben o en kırık, en âciz hâlimle gelirim sana.
Sorgusuz, sualsiz, tam bir teslimiyetle…
İşte o an, aşk ile yokluk bir olur.
Bir nefeste, bir bakışta,
zamanın ötesinde bir buluşma yaşanır.
En büyük ders şudur:
Aşk, ancak benliği yok edince hakikate kavuşur.
Seni yarattığım o an,
aslında kendimi bulduğum andır.
Kayıt Tarihi : 21.9.2025 15:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!