Bir münzevi suretim ben
Kendinin aslını yitirdiğini görememiş.
Düşlerim ve gerçekler;
Kıvrılarak uçan kağıttan bir uçak.
Usulca uzaklaşıyor.
Karanlık çukurlarda çırpınan bedenler
Issız duraklarda bir el beklerler.
Bir el ki onu çekip çıkartacak,
Düştüğü zaaflardan arındıracak,
Farklı olduğunu, zor zamanlar atlattığını,
Çukurda debelenip dururken aslında
Bir delinin günlüğü olmak isterdim.
Birçok yönden tutarsız olmalı.
Tutarsız olmalı ki özgür olsun.
Bir de özgün...
Hiç bir kafiyeye uymak zorunda değil.
Uymak gerekeceği bir yön-çizgisiz.
Gariptir ki, yaşamak, her şey bilfiil sonsuzluk içinde kayıp gidiyor.
Yeis içinde kaybolan hayat zamana yetişemiyor.
Geri dönülmez bir yolda, umarsızca, çırpınan bedenler sürükleniyor.
Her şey ne kadar hızlı, karmaşık; anlaşılmaz zıtlıklar şafakla birlikte gün yüzüne çıkmış.
Anlamlandırmaya yetişemiyor, yavaşlamayı beceremiyor, zamanımız tükeniyor.
Zamansız bir aşk olur mu, söyle.
Öyle bir aşk ki konuşmasak bile anlaşalım.
Tek bir sözün yeterli olsun, tek bakışın yeterli.
İçimde çağlayanlar biriksin, fırtınalar kopsun.
Tek bir işaretin yeterli...
Ben ne yapsam affet olur mu?
Bir ayrılık öyküsüymüş rüyamda
Neden sadece sevgiliyle ilgili?
Bugün ben kendimden ayrıldım.
Kelimelerim, yazılarım küçüldü.
Dünyam küçüldü, etraf ıssızlaştı.
O kadar sakin, o kadar güzel ki
Güneş doğuyor, bir gün daha.
Kalbim atıyor, düşünüyorum.
Tişörtünü giy, dişlerini fırçala.
Çalış.
Güneş doğuyor, bir gün daha.
Kalbim atıyor, düşünüyorum.
Karanlık sırdan iki duvar arasındayım.
Birinin beni çekip çıkarmasını
Ümit ettiğim hayalim yeise dönüyor.
Koruduğum hayalkafesten usulca sıyrılıyorum.
Alelade yalnızlığa gömülmüş,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!