Ey Gönüldaş!
Sevip gönül verdim ama nafile,
Kanı ağır basar eldi neyleyim;
Yalan dünya oysa gider kafile,
Misafirdim aklı çeldi neyleyim..
Kaşı, gözü, yüzü sanki âyeti,
Mecâzıyla gördüm yüce heybeti,
Var mı Aşktan daha güzel bir yeti,
Bağlandığım fâni beldi neyleyim..
Mecâzi mahbûb da, nasıl bakışı,
Yüreğime sinsi sinsi akışı,
Elest'ten kalmadır inan yakışı,
Nazarı sînemi deldi neyleyim..
Aşk seline düştüm onun nehrinde,
Gayba gözü açtım ölüp zehrinde,
Fâniden yol buldum günün behrinde,
O gün bu gün gönlüm teldi neyleyim..
Hakk'tan ötürüyse sevdâsı mücaz,
İlâhi Aşk için mükemmel icaz,
Hakîki Mahbûb'un yanında mecâz,
Âşikar görünen keldi neyleyim..
Mecâzi perdeden ki Aşk saçılır,
Bâki Aşka sonra kapı açılır,
Hakîki Mahbûb'la ondan kaçılır,
O, vesilesiyle geldi neyleyim..
Esmâ-ül Hüsnâ'yı okursun asıl,
O fâni mahbûbsa sadece fasıl,
Aşk diye taptığın Hakk'tır velhasıl,
Mecâzlar yanında zeldi neyleyim..
Adem ona bakıp Hakk'ı okudu,
Dinleyenler sandı şiir dokudu,
Aşkı anlatanlar belki çokudu,
Damla olan bende seldi neyleyim...
Kayıt Tarihi : 29.3.2016 09:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!