“Vatanını özlemez mi? ”diye düşünülmeksizin koparılır dokuz boğumluk kamış,sazlıktan,”vatanından”.Sonra birinci boğumu yarım,diğer yedi boğumu tam açılır kızgın şişle.Acır da bırakırlar son boğumu kendine.Mevlana’nın Mesnevi’si 26 bin beyittir; neyin altı ön yüzde,bir arka yüzde deliklerinin arası 26’da bir.Şiş kızar yine delikleri açmak için.Gerçi kamış da kızar ama,sabreder ney olup neyzenin eline gidene kadar.Ucuna da fildişi başpare takarlar.Bir de bilirler ağlar derdinden ney,çatlar ağlamaktan.Ağlamasına bir şey yapamazlar da,çatlamasın diye iki ucuna gümüş bilezik geçirirler; parazvane derler adına.Sonra neyzen,alır eline,ortak olur neyin derdine.
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Devamını Oku
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.




usta kalemınızden dokulen nadıde satırlarınız için yuregınıze tesekkurlerımı sunarım saygılarımla
Belkide kamis i cogu insanlar yalnizca sepet yapmak icin zannederler kavun úzúm falan koymak icin,,,,,,ama onu dinlerken anlatilanlari duymazlar bile sizi kutluyorum basarilar diliyorum
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta