NEVROTİK ADAM
Gittikçe Nevrotik bir kişiliğe bürünüyorum.
Önümde beni nelerin beklediğini bilmediğim uzun mu kısa mi yokuşlu bir yol,
Etrafım tuzaklı, göğsümde çelikten bir iman!
Beni yaşatan çocukların ölmediği bir dünyadır.
Mazot için bilmem ozon için bilemem
Birleşmiş milletlerde toplanan kansızlar için öldürülen çocuklar için
Nevrotik bir kişiliğe bürünüyorum,
Gittikçe tahammülsüz ve gaddarlaşan,
Suç benim değil onlardandır geceleri uykumdan taşan,
Koştukça cerh edilen ayaklarım,
Sanki bir tekellüf halinin içindeyim,
Sevgilimin yontma çantası, annemin cüzdanıma sıkıştırdığı toprak parçası,
Hinlikle doluyor zihnim ve ben nevrotik bir kişiliğe bürünüyorum.
Öldürülüyor çocuklar, hayalleri çocukların,
İstikbalimiz muğlak kalıyor, muhitimiz kaypak ve biz nevrotik kişiler oluyoruz,
Her gün sabahın şafağında yollara koyuluyoruz,
Çocuklarımız adına derken çocuklarımızı ateşe atıyoruz,
Yaşamı anlam kazanmamış hangi çocuk yaşamaktadır.
İlla ölmek için beden hareketsiz mi kalmalıdır?
Babam, neler yapar neler eder belirsizdir
Suç onunda değil doğduğum günüm kimliğimde bile belirsizmiş adım,
Herkese kimlikliler kalırken babama ben kaldım.
Suç benimde değil, anneme ağlarım.
Beni sancılı gecelerin şafağına ne diye direnerek bekletmiş,
Sırf evlat diye müşfiklik etmiş,
Bakın,
Dostlarım bakın,
Daha karnındayken
Görmeden, tanımadan şefkat hünerlerini döken
Annelerin çocuklarının ölmesi,
Sizi de nevrotik bir kişi etmeyecek mi?
Etmeyecekse
Uyanın o zaman
Ölüyoruz hepimiz
Hatta öldük çoktan gömülmeliyiz
Çocukların öldüğü dünyada nasıl yaşamayı seçebiliriz.
Kayıt Tarihi : 2.10.2025 23:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!