İn bakalım,
O “çok yükseklerdeyim” dediğin yerden.
Bırak başkaları koysun seni yükseklere,
Veya layık olduğun yere…!
Aşk sarhoşluğunda,
Çaldığın kapıyı, cennetin kapısı sanırsın.
Cennet, cehennem oluncaya kadardır sarhoşluğun..!
Hani, derler ya:
Gecenin hayrından iyidir,
gündüzün şerri.
Ona emsal bazen işte,
yaşamak dediğim de...
Karışmışsa,
Aşkın gözü körmüş,
Tıbbın elinden bir şey gelmezmiş ya,
Geçici körlük diyorum bunun adına.
Görmezlikten gelmenin bir başka türlüsüdür
Aşkın en hararetli zamanlarında.
Sonra gözün bir açılır ki, ne açılır sorma.
Bildiğim kadar sevdim,
Bilseydim daha çok sevmeyi,
Bir o kadar daha, kocaman severdim seni...
23 Mart 2012
Güle güle git Arap...
Sen, nereden çıkıp geldin öyle birdenbire? O kadar ev varken, neden Hacer'imin evinin çatısını tercih etmiştin bilmiyoruz. Sanırım onun iyi gönüllü bir insan ve harika misafirperver bir ev sahibi olduğunu bilerek geldin, yerleştin oraya...
Çok iyi bakıldın; pişen tavuk ciğerleri, hazır mamalarla ve Mustafa’nın (Hacer'in eşi, benim de en eski dostlarımdan ve bana ağabeyliğini en güzel yaşatan insan) yaptığı özel kulübende, ooohh bir güzel kış geçirdin. Şimdi gittiğin yerde mutlu ol arkadaşlarını bul, sev onları, koş oyna, savaşma seviş, özgürlüğünün tadını çıkar. Tabii ki Hacer'imin güzel mamalarından bulamayacaksın sokaklarda, artık idare edeceksin kedicik, ne yapalım.
Gitmeyi sen istedin, aynen kendi isteğinle geldiğin gibi…
Aşk yaşanır ve biter; ama erken ama geç biter. Çünkü o derece yoğun ve yakıcı duygularla uzun süre yaşamak mümkün değildir ki, ruh sağlığı bozulur insanın.
Erken bitmesinde de fayda vardır bence, geç kaldı mı sarkar, uzar, tadı kaçar. Yaşamın hay huyları içinde yıpranır, eskir incitir ve incitilirsin. Eh birbirini incitmiş iki insandan da bir aşk beklenemez artık ve zaten bundan sonra yaşananların adı da aşk olmaz; bitmişi dürtmek, sürüklemek olur. Velhasıl kelam tatsız tuzsuz bir durum işte.
Her aşk biter; geriye kalan saygı, sevgi, dostluk ve arkadaşlıksa ne ala, birlikte yaşamaya devam edilir. Her iki tarafın arada sırada aşkı karşılıklı tazelemesi kaydıyla ilişki sürer. O zaman bir sorun olmaz.
Piç oldu gitti günler...
Hem belli miydi ki
günün kimden doğduğu?
Senden doğmuştu benim ki
bedeninle yanımdaydın da,
ya beyninle?
Önce kendimi sevdim, sonra başkalarını.
Sevgime sevgisizlikle karşılık bulsam da ara sıra, olsun dedim, sevmiştim..
Emek veriyorsun ve o emeğin karşılığını da alamıyorsun ya bazen (ki bir çoğunuz buna evet diyecektir) işte o zaman şöyle düşünüyorum:
Sessiz sözcüklerim var,
duydu mu?
Duymadı tabii ki...
Seslilerimi duymayan,
dumura uğramış hisleriyle,
sessizlerimi nasıl duyacak..? !
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!