Yabanda güllerin, üstünde açan,
Çiy tanelerine, bindirdim seni.
En çıkarsız yolda, umutlar saçan,
Saklı yarınıma, gönderdim seni.
.
Kul olmuştum sana, kendinden geçen,
Mavi göklerimin şen meleği;
gönül bahçelerimin sarhoş kokulu çiçeği..
Yitmiş yıllarımı kazandıranım,
gönlümün mabedinde anıt gibi duranım...
Hammaddesi canımın,
gerçek olmayacak düşüm,
Yıllardır süren bir sevda seferi,
zorlu bir yolculuktu çıktığım...
Gideceğim Vuslat İstasyonuna
uğrayan tek araç,
sevda kazalarında
hurdaya dönmüş
Mecnun`la yarışır sevda dervişi
Kahve gözlüsünü bulmaktır işi
Dalsa da içine onlarca kişi
Yüreğini tarar yabangülleri
.
Bakışı dağların üstünden aşar
Yoruldum mükemmeli oynamaktan.
Olağanüstü biri değil,
sıradışı biri değil,
ulaşılmaz biri değil;
herhangibiriyim ben.
Ağlamak; yaşlarımı akıta, akıta ağlamak;
Bir alışkanlık mı oldu bende ölmek
Hem de çok kere
Ölmek neyse de, isterdim her keresinde
Bir dalın özsuyunda uyanmak
Ve bir ocakta yakmak eskileri
Bacasından açılan kapıdan
Güneşi ürküten yağmur, fırtına,
Geceyle bir olmuş şaka yapmakta.
Kovulan kaygılar şeytan sırtında,
Varış çizgisinde şike yapmakta.
.
Bakışlar geçmişin kirine dalmış,
Politika sözcüğü birleşik sözcüktür ama poli-tika olarak ayrılmaz. Polis sözcüğünden gelmektedir. Polis, 'şehir' demektir. Eskiden şehir yönetimini, şehirleşmeyi bilme anlamında kullanılmıştı.
Politika aslında sanat, bilim, düşünce demekti, politikacı ise sanatı, bilimi bilen kişi, sanatçı, bilim adamı, filozof demekti.
Geçmiş çağlarda politikacı olacak kişilerin sanatçı, bilim adamı, filozof olması şartı vardı. Eğer sanatçı olmazsa bu kişi estetikten, güzellikten, ilhamlardan yoksun olacak, dolayısıyla da yeni kuracağı şehirlerde ya da var olan şehirlerde yapılan binalar estetik olmayacak, düzensiz yerleşime (bugün gecekondulaşmayı buna örnek verebiliriz) izin verecekti. Politikacı bilim adamı olmalıydı. Çünkü matematik, geometri, mimarlık vb bilimlerden habersiz olursa gelen projelerin o şehre uygun olup olmadığını, insanların o projeler harekete geçince rahat edip etmeyeceklerini bilmeyecekti. Hatta yakınlarının çıkarlarını gözeterek, paraya göre projelere izin verecekti. Filozof olmalıydı. Filozof kişi kendini tanıyabilmiş, kendini bulmuş, kendini yönetebilen kişiydi. Kendini bilmeyen kişi başkasını anlayabilir miydi? Kendini idare edemeyen kişi başkasını idare edebilir miydi? Tabi ki hayır...Kişi kendisinde yönetici değilse halkında da yönetici olamazdı.Ayrıca hareketlerinin, konuşmalarının doğru düzgün olması için filozofluk şarttı.
Fakat günümüzde 'Politik olmak nedir? ' diye sorarsak alacağımız yanıt,
Canavar binaların giysilerine
sarı lekeler asarak saklanmış Güneş.
Camlarda asılı kalmış,
günün yorgun parıltıları...
Umursamadan ötüşen, sevişen
hatta döğüşen kuşlar sanki biz.
İbrahim’e Gelince (*)
.
Nesrin Göçmen İnankul
.
“İbrahim’e Gelince” şair İbrahim Yıldız’ın şiirlerinden, oğlu Halil Nihat Yıldız’ın seçkisiyle hazırlanmış bir kitap. Bir evladın babasına göstereceği en büyük vefa örneği bu olmalı. Kitap kırk sekiz sayfa olup şairin kırk şiirinden oluşmuş. Şairin kitabın kapağında bulunan siyah beyaz fotoğrafının tüm sayfalarda da devam etmesi, okuyucuyla şair arasında duygusal bir köprü oluşturuyor. Okuduğunuz her dizede şair anlamlı bakışlarıyla size gülümsüyor. Kitapta şairin özyaşamından söz etmeye gerek duyulmamış. Buna gerek de yok, şiirlerde dolaşmaya başladığınızda şairin yaşamı hakkında yeterince bilgi ediniyorsunuz.
Merhaba hayırsızın geldi anne.Nasılsın.Telefonum ıslandı tüm numaralar gitti telefonda arayamadım.Antoloji şifremi de tekrar alamayınca uzak kaldım.Ama sizi çok özledim umarım hatırladığım gibi tüm renkleriniz hala duruyordur üzerinizde.saygılarımla...
Nesrin hanım, tanıdığım değerli arkadaşlarımdan biri, sevecen yüreği, hiç eksik olmayan tatlı gülümsemesi ve candanlığı ile gönlümde ayrı bir yeri olan değerli insan..Hayatın tüm zorluklarını ve üzüntülerini gülümsemesinin içine gizlemiş nadide güzel insana en içten sevgi ve saygılarımla.. Seni sevi ...
Merhabalar dostum,
İnanın size gopta ediyorum.Bu kadar enerjiyi, bu kadar güzel şiirleri nasıl yazıyorsunuz, şaşırıyorum doğrusu.
Temennim başarındır.Başarının daim olmasını dilerim.