Gelecek, keşfedilmemiş bir ada
Büyük yalnız ve heybetli
Ayak bastığında güvendesin..
Dünler, azgın dalgalı bir okyanus
O benim güneşim
Ben onun etrafında dönen dünya
O yoksa zaman yok ..
Alınacak tek nefes yok ...
O yoksa yasanacak bir hayat yok !
O benim ışığım
Bir ağacın gövdesinden uzanan iki dal
Gül dalının ucunda açan iki tomurcuk
Aynı kıyıya ard arda vuran iki dalga
Her sabaha birlikte uyanan iki kumru …
Gökkuşağında yan yana duran sarı ve yeşil
Çiğ düşmüş yaprağın ucundan damlayan iki damla
Benim yüzüme en çok senden kalan hüzün yakıştı…
Ben en çok senden kalan acıyı yakıştırdım bedenime
Onunla sakinledim
Onunla duruldum
Onunla büyüdüm
Yalnızlığımdan hayalinde arındım
Sensiz kalamıyorum.
Gidemiyorum da senden
Düşünemiyorum başka hiçbir şey
Adından başkasını sayıklamıyor dudaklarım
Sensiz olamıyorum.
Kopamıyorum da senden
Yağmurlu bir İstanbul günü
Ben yine sen’li düşüncelere mahkum
Yine aklımda içimi ısıtan gülüş
Gözlerinde okuduğum şiir
Tuttun beni
Ellerimi tuttun
Çıkardın karlı bir dağın zirvesine
Soğuktu dağ…
Üşüyordum
Buz kesiğiydi her yanım
Yalnızlık treninde ağır ağır ilerlerken
Çıktın karşıma..
Güneş gibi pırıl pırıl
Yıldız gibi aydınlık
Zaman gibi yalansız
Ve aşka aç yüreğime katık oldun,
Sana tesekkur ederim
Beni sevmediğin için
Yoksa nasıl bu kadar çok sevebilirdim seni…
Senden özür dilerim
Seni sevdiğim için
Yanımda sen
Ardımda hüzün
Tadımda sen
Karşımda yüzün
Yolumda sen
Sıla bir başka




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!