Cevizlibağ dağ dağ beton
Dolmuş taşmış harami ile her dere
Süleyman'ın oğlu Davut paşa olsa kar değil
Toplar bile açamaz artık geçmişin kapısını
Galata gibi köprüleri yok ömrün
Kulesi çoktan yıkıldı kapkara köyün
Sıkıştı kaldı hayatın köşesinde
Tünelin rengi beter yokuşundan
Kaldırımlarda kalkacak hali halmadı
Yüksek Kaldırım'daki küskün aşıkların
Martılarla şenlenirdi bu şehir oysa
Sabahlar başını alıp gitti Çamlca'dan
Şişli'de sisli ve tozlu rüzgarda baharın tadı yok
Kıpkızıl bulutlar kan damlatır Marmara'ya
Dünyada inanmam Kızkulesi'nin hala kız olduğuna
Küçücük leğenlere bırakılan yavru levrekler gibi
Yarı fiyatına soğuk su satanlar da dilsiz
Dilsiz ve yaralı geç ölmeye razı
Zamandaki yangından habersiz Yangın Kulesi
Gözlüklerin üstünden okunuyor tramvaylarda oysa
Üç büyük takımın maçları
Yaşlı ya da uzakdoğulu turistlerden başka
Herkesin gülmeyi unutması yanıltmasın
Kimseyi ağlatmıyor çünkü artık
Yedi on beş vapurunda ağlayan yoksul dilenci
Işıltısı renkli ışıklara kaldı Boğaziçi'nin
Feribotlardan kaçan köpükleri bile karamsar
Bembeyaz martıların siyah kargaya kaçması neyse
Bal damlayan mehtabın akşamları da
Sadece şiirlerde ve filmlerde kaldı
Sirkeci'ye yakın olmak herkesin yeni kapısı artık
Kayıt Tarihi : 14.8.2008 23:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!