- yol bulmak (1)
- yol gezen (1)
- yol haritası çizmek (1)
- yol tv (1)
- yol vermek (1)
- yol yöntem geliştirmek (1)
- yol yürüyüş öğretir (1)
- yola (1)
- yola (yollara) düşmek (1)
- yola çıkmak (1)
- yola düşmek (1)
- yola giden yorulmaz. (1)
- yola koyulmak (1)
- yola koyulmakla menzile varılmaz (1)
- yola revan olmak (1)
- yola salmak (1)
- yola vurmak (1)
- yolak (1)
- yolda yere tükürenler (1)
- yoldan kal, yoldaştan kalma. (1)
- yoldan önce arkadaşını, evden önce ... (1)
- yolgeçen hanına dönmek (1)
- yolk (1)
- yollarım yare harmandır (1)
- yoluk (1)
- yolun sonunu görememek (1)
- yoluna koymak (1)
- yolunu kaybetmek (1)
- yonga (1)
- yontmak (1)