- açığa vurma (1)
- açığa vurmak (1)
- açık ağız aç kalmaz. (1)
- açık büfeden ayrılmamak (1)
- açık çek vermek (1)
- açık denizde rotasını aramak (1)
- açık kalpli (yürekli) (1)
- açık pak (1)
- açık pazar (1)
- açık seçik aşk bandosu (1)
- açık sözlü (1)
- açık uçlu soru (1)
- açık vermek (1)
- açık yerde tepecik kendini dağ sanır. (1)
- açık yürekli (1)
- açık yüreklilik (1)
- açıkça söylemek (1)
- açıklamasına açıklık getirmek (1)
- açıklığa kavuşturmak (1)
- açıklık (1)
- açıklık getirmek (1)
- açıklık kazanmak (1)
- açıkta yapılan kusurun tenhada özrü ... (1)
- açıktan açığa (1)
- açıl susam açıl (1)
- açılan solar, ağlayan güler. (1)
- açılış periyodu (1)
- açın imanı olmaz. (1)
- açın karnı doyar gözü doymaz. (1)
- açlıkla sınanmak (1)