Bir gün çıkageliyor,
“Varım ben” diyor,
öyle hesapsızca.
Bakıyorsun, sanki
bin yıldır beklediğin,
bin yıldır tanıdığın o
Gülüşüyle, sesiyle, varlığıyla,
öyle kararlı, öyle inandırıcı ki,
İnanıyorsun.
Tamamen açıyorsun,
kalbinin kapılarını bir bir.
Teslim oluyorsun bir çift göze,
birkaç da yalan söze,
İçten içe umut edip,
“Belki bu sefer kalır” diyorsun.
Diyorsun demesine de,
zaman yine tekrara düşüyor.
Ardına bakmadan çekip giderken,
ne bir açıklama var, ne de bir veda.
Anlamsız bir sessizliğin ortasında,
Öyle baka kalıyorsun ardından.
Sormuyorsun hiç,
“neden gitti” niye?
Çünkü,
çünkü asıl acı
neden gittiği değil,
neden geldiğini bilmemek.
Zaman geçiyor,
ismi dilinden düşüyor belki.
Sesini, yüzünü aramıyor,
unutuyor, unutuluyorsun da,
bir yerlerde izi kalıyor.
Bir kahvenin telvesinde,
bir şiirin efkârında,
belki de bir türkünün adında…
farkında olmadan onu arıyor,
onu özlüyorsun.
Bir bakışta, bir cümlede.
Bir “merhaba"da bile
umudu yokluyorsun,
acaba döner mi diye.
Kimse kimseye benzemiyor ama,
herkes aynı şeyi yaşıyor,
aynı şeyi yaşatıyor aslında.
Belki de bu yüzden,
bu kadar kolay yanılgıya düşüyor insan.
Her giden bir şeyleri mi alıp götürüyor,
yoksa bıraktığı yokluk mu hep aynı.
Aslında yokluğa da kırılıyor insan.
Gitmesine de,
gitmek için gelmesine de,
Sebepsiz yere bitmesine de kırılıyor.
— Volkan Gülbitti
Kayıt Tarihi : 24.10.2025 15:14:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!