Şu ayakkabı benden,
Ayrı düşmüş birbirinden...
Neler ayrılmadı ki senden?
İşte pantalon, işte ceket...
Hiçbirinde iz yok benden,
Canım seni o kadar seviyorum ki,
Sesini nefesini yanıbaşımda...
Hep ama hep duymak istiyorum!
Şimdi garip ve sanki el gibi...
Issız mı ıssız gönül sarayıma,
Geçenlerde bir İngiliz kadını,
Antalya taraflarında ölünce...
Vasiyet bırakmış!
Ölünce cenazesini imam kaldıracakmış,
Uymuşlar vasiyetine..
Arabistan'ın bir yerinde
Ve kızgın çölünde...
Hz.Ali dönmüştü bir savaştan,
Bir dinsizin dilinden,
Küfür işitti yavaştan...
Ne güzeldi, bir demet yonca bile!
Yeşil yeşildi, mis gibi kokardı...
Şimdi nedir, bir demet gonca bile?
Gençlikte her şeyin bir anlamı vardı.
htmlkodcenneti Glitter kodlar
Yüzün güzel, ruhun güzel!
Ağzın güzel, dilin güzel...
O ufacık minik ayağınla,
Hz.Mevlana'ya sormuşlar:
'Öldüğünde, nasıl bir kabir yapalım? '
Gülümsemiş:
'Bana şu mavi gökkubbeden,
Daha büyük bir kubbe mi yapacaksınız! '
İnsanoğlu bu...daraltır ruhunu,
Koca dünyada yaşamaz sabır içinde...
Bilmem ki.. nasıl olur sonu,
Sessiz ve karanlık o kabir içinde? ...
Bilirim ne Ege'sin ne de Ak değilsin...
Sen toprakta değil, denizde karasın!
Ufkumda şöyle bir deniz ya da toprak değilsin,
Bilmem yanında gönlüm neden deniz arasın?
Şu yalan dünyanın,
Sessizce dönüşü gibi...
Yaşarken sevinçle, kederle insanoğlunun,
İki damla gözyaşı ile,
Uğurlanıp ölüşü gibi...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!