Hasretin öylesine büyük ki içimde
Ve sana öylesine muhtacım ki,
Nefes almak gibi,yaşamak gibi.
Varsın dağlar olsun aramızda,
Varsın yollar olsun ayıran bizi.
sen umutla,sevgiyle yaşadıkça;
Eski bir kemanın tellerinden dökülen
Tatlı nağmeler gibi
Maziyi dinledim bugün.
Ruhumun susuzluğunu
Yıllanmış şarap tadında
Maziyle giderdim bugün.
Sen benim herşeyimdin,
Ben de senin.
Sonra,
Sen senin herşeyin oldun,
Beni bir kenara koydun.
Önce beni hayattan kopardın,
Odamda saat tik tak,
Dışarda horoz sesleri,
Sabahın müjdecisi.
Gece gebe,
Doğum sancıları çekmekte.
Ve doğan gün,
Bir zamanlar başka tarihler vardı takvimlerde.
Takvimler yine var da,
Tarihler gitmiyor geriye.
Bir zamanlar sevdalarımız vardı
Yüreklerimizde;
Yüreklerimiz duruyor da,
Bizim oralar,
Tanrı'nın cömert davrandığı yerlerdir.
Tanrı vemiştir almasını bilene.
Bizim oralarda deniz vardır,
Deniz vardır,menderesler vardır da,
Çoğu belki bilmez balığın tadını.
Bir sokak boş;
Belki bomboş değil ama,yi ne de boş.
Bir sokak loş;
Elektrik direklerinde kırık lambalar.
Bir adam yürüyor ağır adımlarla;
Elleri cebinde,yüreği ellerinde.
Yaşayabilmek uğruna,
Yaşamın çöplerini eşiyoruz.
İnsan olma mücadelesi verirken;
Aslında,insanlığımızdan uzaklaşıyoruz.
Farkına varmadığımız insanca değerleri
Bozuk para gibi harcarken;
Hey İzmir,hey kocaşehir! ! !
Sen, sıcak yaz günlerine hazırlanırken;
Seni seyrediyorum,
Oturup evimin balkonundan..
Karşımda ışıl ışıl Karşıyaka,
Alsancak ona keza.
Olsa da gökyüzünde
Milyonlarca yıldız;
Parlasa da olanca gücüyle Ay;
Yine de aydınlatamazlar Dünya’yı
Tek başına bir Güneş’in
Aydınlattığı kadar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!