Elin ters ede yaren, enis ne ede.
Esrik mecnun firak-ı gönle ne ede.
Har-ı Gül, merdi mürde eder ki görün…
Muştak-ı cemalin, makberim ne ede.
Leyle düşen, sehre de çıkar bu yolda.
Bir çocuk cesareti ile karşındayım şu an.
Bir çocuk cehaleti ile buradayım
Bir çocuk saflığı ile gözlerine dalıyorum
Bir liselinin mecnun hasreti ile
Ve bir âşık olarak inmeye geldim yüreğine
Divan-ı Aşk’tan bir fısıltı gamzesi,
Gark etti bağrımı şavk-ı pervanesi.
Afalladım evvel; bu da neyin nesi?
Benmişim yar, hicran misafirhanesi.
İlahi Tecelli mi, bilemedim ben.
Bir yol aldım gidiyorum mihverimde.
Arar giderim hep, mihmanım nerede?
Bir nehirdir devran-ı can, akar gider.
Gül nakışlıyım ben, Nakkaşım nerede?
Nakşedildi dantel misali sinemde.
Âdemi mest eder, bir yudum içeri.
Ferden olur âdem, girince içeri.
Ham eder ilmini, başından geçeri.
Aşktır adı, şayet, alırsan içeri.
Bir başka olur, mah-ı siması yârin,
Sevmek ki Gül’ü, gül dalı göz üstüne.
Yanmak ki, Gül özeyse başım üstüne.
Gaye ki, O’nun yoluna varmak ise;
Yansın o halde, varsın kalbim üstüne.
Sevgiliden aşkı, yaşamaktır narı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!