Kalenin ucunda bir yırtık bayrak,
Parçalanan benim yüreğim, değil bayrak..
Kara bulutlar dolaşır vatan sathında
Vadi derin, güneş ufuk sırtında
Sanki Hoşap suyu kıvranır bana
Ben giderim, o gelir bana
Az ye,
Yutamadığın lokmayı
Ağzına alma..
Sevgi tükenir, aşk biter..
Fakat;
Bağlanan umutları,
Karanlık olmadan güneş doğar mı?
Ağrısız sancısız hastalık olur mu?
Aşk şarabı içen gayrısını görür mü?
Seven kavuşunca mahsun olur mu?
Alçaklığına, zemin arar
Yücelere erişemez
Garip; azarlar..
Kıç yalar,
Kemik yalar, salya salar..
Sanki sunulan imkanlar baki ebedi oralar
VAN’DAN NOTLAR:
Havaalanı
İşte deniz
İşta Van…
…
Bindiğimiz taksi,
Bir ara ortalık; toz duman oldu
Derler; bizi sahiden “Sabun bozdu”
Hem de“Dostluğumuz, çok ağır oldu”
Kader..Ayrılıklar; bizleri buldu
Kimini mahkum eder tefekküre
Aşığına bin bir naz yapan dağlar, sonunda
Yol vermiş, Hasbiler lideri Ankara yolunda
Anadolu aydınlanmasının simgesi, Gazi
Ülküsüne aşina aziz dostu “Misafir” ediyor
İrfan yurdu, ilim kurdu Gaziye; misafir, ne de yakıştı
Deliler yurdundan yeni geldim
Düsünce simseginde gördüm
Firtina gibi, yildirim gibi
Anlik ve berrak gördüm
Homarus’un sofrasinda
Geçmisi anlatirken gördüm
KADİM DOSTUM EL ETMİŞ
Musa Keskin kardeşime
Kadim dostum, düşünüp “gel” demiş bize
Özlediğini söyleyip “el” etmiş bize
Duygularımı anlatmakta acizim size
merhaba öncelikle
şiirlerin çok güzel, duygusal
ilham kaynağın nedir?