Gül ile bülbül gibi
Canı gönül daimi Olsun feda sana ahali
Neyleyersin bu dünyayı
Gökyüzüm karabulut
Artık yok umut
Kalbim ateşle barut
Onlar şimdi mesut
Ben ise gül ağacından tabut...
Benim gül efşanım, nur-u cihanim, ruh-u revanım, can-ı cananım...
Gülüm Gülüm hatıramdaki son bülbülüm...
Kör kuyum inatçı huyum suyum, benim sonsuz yolum varım yoğum, çıkmaz bulvarım, lambasız sokağım benim olan ama kimsenin de olmayan sol yanımda açan nur-u gülistansın...
Gül dalında sen yarında güzelsin.
Çay bardağında sen tadında güzelsin.
Mevsim zamanında sen anında güzelsin.
Her şey seninle güzel
Kuşların cıvıltısı gibi,
Her şey sen gibi özel
Derenin şırıltısı gibi,
Bu hayatım sana özel
Taşların tıkırtısı gibi,
Beni neden görmüyorsun?
İşte sana sesleniyorum,
Beni neden duymuyorsun?
İşte sana bakıyorum,
Beni neden yok sayıyorsun?
İşte sana söylüyorum,
İlkbaharda sol yanımda açan,
dillere destan olan,
derdime derman olan
anlamı derin olan
insanoğluna ibret olan
iki gözümün çiçeği nur-u gülümsün...
İmkansızdı bizim aşkımız ben Leyla sen ferhattin ne yaşadığımız topraklar aynıydı ne de yaşadığımız yüzyıl...
İmkansızdı bizim kavuşmamız ben Kız kulesi sen Galata ancak kıyamet kopsa kavuşabilirdik...
Seni anlatıyorum inan ki
Yazdığım şiirlerde
Seni anlatıyorum inan ki
Kimsesiz gecelerde
Seni anlatıyorum inan ki
Aklıma estiğin yerde
Maviydi benim sevdam
içime sığdıramadığım
sevgim var gökyüzü gibi
yalın okyanus kafam
sessiz sakin bir gemi yada
uçsuz bucaksız bir yol tarifi ne zor sevdanın...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!