Ne zaman seni düşünsem,
dikenli teller örüyorum aramıza,
ateşler yakıyorum içimde,
Şubatın ruhu çalıyor bedenimi,
bir uçurumun kenarından atıyorum kendimi....korkmuyorum
....Bir endazede savruluyor düşlerim.
Kokun yitiyor başka kokular arasında.
Ab-ı hayat oluyor gözlerin,
bedeninse anka kuşu..Düşüyor uzağıma,
kendi külünde kayboluyor.
Bir ıslık çalıyorum şimdi
Ölümü çağırıyorum başucuma.
Avuçarımda yakalıyorum.
Kör bir uykuya yeniliyor gözlerim,
ayrılığı sağıyorum hüznün göğsünden,
sensizliğin düşlerinden..Gidiyorum
Ne zaman seni düşünsem,
gövdesiz gecenin gölgesinde kayboluyorum.
Yunusi bir dergahın çilelerinde
yada yolustü meyhanesinin tozlu masalarında buluyorum kendimi.
Avuçlarımda,sakladığım resmin
bakışların,mermer soğuğu ötesinde.
Şerefine içiyorum gülüm şerefine.
Kırıpta kalemimi,
kendimi kendimde öldürerek.
seni seviyorum.....
Herşeyi öldürebiliyormuş meğer insan zamanla herşeyi.Bende öldürdüm bir çok şeyi...Yeri geldi ölümü,yeri geldi kendimi...Ama bir seni öldüremedim gülüm birde sevgini......
Mikayil GüngütKayıt Tarihi : 24.7.2009 11:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
şirin hikayesi kendi içinde saklı... görebilen göze,duyabilen kulağa,sevebilen yüreğe.....

**********************************
Bana bir hâl oluyor.
İçim isyanlarda,
ruhum isyan soluyor.
Ömür bitiyor heyhat,
yaşam sürem doluyor..
Tebriklerim ve takdirlerimi bırakıyorum enfes şiirinize efendim...
Saygımla...
TÜM YORUMLAR (2)