Merdivenleri çıkıyorum,
Kimi zaman hızlı,
Kimi zaman yavaş.
Geceleri yıldızları sayıyorum,
Üzüntülerimi,sevinçlerimi.
Hatta gözyaşlarımı sayıyorum.
Sebebim;
Yalancı baharlar gördüm sende.
Geçişler yaşanıyordu iklimler arası,
Bereketli yağmurlar sonrasında,
Kurak topraklara düştüm.
Bir sandal açıklarda devrilmek üzereydi,
Bir serçenin titrek kanatlarında geçen,ömr-ü baharım;
Çiçekler nasılda boynunu büktü,bahara karşı.
Karayeller aldı götürdü şehr-i düşlerimi;
Düşler,uykusuz gecelerde,ismine hasret kaldı.
(İstanbul-Haziran 2001)
Sanma ki gün gelir giderim bu şehirden,
Sanma ki unuturum seni de güllerle beraber,
Sanma ki nefret ederim papatyalardan,yeşilden
Bende bu yürek varken,unutmak sence
Ne anlam taşır....?
Bende bir yürek var,
Yok itirazım sende de var.
İçinde ara sıra yaramaz bir çocuk oynar;
Her gün denize açılır,
Sabahın çiğ kokan havasında.
Her gün oltaya balıktan hariç her şey takılır,
Serseri yollarda buldum kendimi,
Ne bir dost,ne bir arkadaş
Ne de yalnızlığımı unutturan bir karabaş,
Yapayalnızdım.
Ama mutluydum,denizdim,yıldızdım.
Görebiliyordum daldan düşen yaprağı,
Nefes alamamak ne zormuş,
Ne zormuş can sıkıntısı,
Başağrısı;
Parmağıma iğne batsa ay,
Sırtımda ağrı olsa of,
Hiç birşeyden mutlu olmaz mı insanoğlu?
Rüzgarın şaçlarını okşadığı çocuk
Neden gözlerinden mutluluk okun muyor?
Güneşin yakıcı sıcağında
Bir söğüt gölgesi bulmak zor.
Papatyaları sever misin?
Ya ağaçları,otları?
Seninle bir oyun oynadık galiba;
Sessizce,bir sonbahar oyunu.
Sonbaharda ölen yapraklar gibi,
Öldük bizde bu oyunun sonunda.
Hatıraların üstünü kapamaya çalıştım,
Sonbaharın altın sarısı yapraklarıyla,
Bu benim son çığlıklarım.
Duymadığınız,duyuramadığım
Son çığlıklarım.
Karmakarışık dünyamda,
Hayallerimi,duygularımı,
Gerçeklerimi anlatırken,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!