Belirli bir güne ait istatistikleri incelemek için gün seçebilirsiniz
ŞİİR ADI
HİT
- 
44 
- 
4 
- 
2 
- 
21 
- 
5 
- 
9 
- 
99 
- 
2 
- 
10 
- 
3 
- 
5 
- 
2 
- 
2 
- 
4 
- 
44 
- 
4 
- 
6 
- 
147 
- 
3 
- 
5 
- 
41 
- 
7 
- 
76 
- 
8 
- 
9 
- 
3 
- 
8 
- 
15 
- 
3 
- 
186 
- 
344 
- 
11 
- 
3 
- 
2 
- 
1 
- 
1 
- 
44 
- 
5 
- 
2 
- 
2 
- 
2 
- 
1 
- 
2 
- 
3 
- 
1 
- 
2 
- 
3 
- 
4 
- 
2 
- 
7 
- 
1 
- 
1 
- 
12 
- 
6 
- 
2 
- 
3 
- 
35 
- 
4 
- 
6 
- 
23 
- 
2 
- 
1 
- 
3 
- 
1 
- 
1 
- 
1 
- 
3 
- 
3 
- 
1 
- 
6 
- 
7 
- 
3 
- 
6 
- 
11 
- 
33 
- 
9 
- 
2 
- 
8 
- 
5 
- 
3 
- 
2 
- 
1 
- 
2 
- 
1 
- 
1 
- 
2 
- 
1 
- 
2 
- 
2 
- 
1 
- 
2 
- 
3 
- 
6 
- 
2 
- 
2 
- 
2 
- 
6 
- 
17 
- 
1 
- 
1 
- 
7 
- 
18 
- 
4 
- 
1 
- 
7 
- 
3 
- 
2 
- 
1 
- 
2 
- 
1 
- 
11 
- 
2 
- 
5 
- 
6 
- 
4 
- 
1 
- 
1 
- 
3 
- 
1 
- 
9 
- 
1 
- 
4 
- 
3 
- 
1 
- 
153 
- 
10 
- 
12 
- 
2 
- 
11 
- 
2 
- 
1 
- 
10 
- 
2 
- 
66 
- 
1 
- 
1 
- 
1 
- 
48 
- 
1 
- 
1 
- 
2 
- 
1 
- 
2 
- 
2 
- 
88 
- 
2 
- 
1 
- 
32 
- 
2 
- 
1 
- 
1 
- 
21 
- 
2 
- 
2 
- 
1 
- 
5 
- 
11 
- 
2 
- 
2 
- 
1 
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir  ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur...  
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
Devamını Oku
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
Lakabı 'Güzel Yüzlü Şair' veya 'Mavi Gözlü Dev'dir. Yasaklı olduğu yıllarda Orhan Selim adını da kullandığı olmuştur. Hatta İt Ürür Kervan Yürür kitabı Orhan Selim imzasıyla çıkmıştır. Türkiye'de serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin önemli isimlerindendir. Uluslararası bir üne ulaşmış ve adı 20. yüzyıl'ın ilk yarısında yaşamış olan dünyanın en büyük şairleri arasında anılmıştır. Eserleri birçok dile çevrilmiştir. Mezarı halen Moskova'da bulunmaktadır. Türkiye Komünist Part ...




- 
  
 
Haydar Güner
 
 
- 
  
 
Enes Kayhan
 
 
- 
  
 
Bekir Sami Oğuztürk
 
 
Tüm YorumlarNazım Hikmet’in sarsılmaz hatırasına,
Nazım Usta,
Senin şiirin sadece kelimelerden değil; alın terinden, kurşun sesinden, aç çocukların gözlerinden,
ve ekmeğini ikiye bölerken bile özgürlüğü unutmayan yüreklerden örülmüştü.
Sen bir şiiri “yazılacak” değil, “yaşanacak” hale geti ...
serbest nazımın türkiyedeki ilk uygulayan şairi şiirlerinde hem kafiye kullanıp hemde bu kadar güzel hisler yansıtabilen en sevdiğim şair Nazım Hikmet Ran
İkimizde 15 ocakta doğmuşuz ama o şair olmak için doğmuş