Özgürsün, kanatlarının uzunluğu kadar,
Ötersin, sesinin ulaştığı yere kadar,
Sevilirsin, sana izin verildiği kadar,
Kafesdeki kuş kadar özgürsün, memleketimde.
yaşam dolu bir kavganın neferiyim ben,
miğferimde kurşun izi,
yaralıyım derinden.
biri vurulmuş, biri ağlıyor,
biri ise cansız yerde,
Dönüp bakamıyorum
kaybettiğim yıllara,
Doğanın armağanı bana bu,
Miyelin kılıfımı ters giymişim!
Zaten,
kelebek
gülümse bana,
en olmazlığın ile gel bana,
utan istiyorsan,
söyle bana, en ayıplarını.
El ele tutuştuğun insanın
sıcaklığını unutamazsın.
Kavuştuğunu ise aramaz!
Kısa bir mutluluk yaşarsın,
Hayat böyle devam etsin, istersin.
Güneş yine esirgiyor
Sıcaklığını bizden.
Bulutlar önüne geçmiş,
Kar mı yağar, yağmur mu?
Bilinmez.
Ne hissedersem az geliyor bana
Konu sen olunca.
“Bazen çok mu abartıyorum” diye soruyorum kendime
Oysa zaten böyle sevilir aşkların en güzeli.
ne kadar sevdiğimi soruyorsun ya bana;
gölgem kadar seviyorum seni.
her ışıktan yansıyan bedenimin izi gibi,
güneş kadar sıcak,
“masala” kadar her yediğim yemeğin içinde.
Dünyanın bir ucundan
Bir kültürünün doğasından
Bazen bir kuşun kanadından
Bazen esen bir rüzgardan
Suya vermişler adını
Bir benzeri yoktur
Sevdanın bıraktığı izin.
Yarası olmaz
Duyunda irin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!