Kapısı ve sofrası hatıralara açık,
Bir kadın tanıdım uçurumun kenarında.
Kulağında naylon güller.
Yalancı bir uçurtmayı uçuruyordu olmayan yellerde.
Uzaklara bakıyordu, bahçe içinde bir eve,
Gözlerinde donları düşmüş çocuklar oynuyordu.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Saygıdeğer Ahmet Tahsin abim; kendine özgü farklı bir tarz, farklı bir şiir; okurken okuyucunun yüreğine bir sızı bırakıyor, kaleminiz daim olsun tebirikler saygılar.
Bir başka uçurumun kenarında da yakasında naylon güller açmış bir adam vardır mutlaka...
İpinden kopan uçurtmasının ardından bakan...
ve arkasından elinde bir mendil ile gelen kadını görmeyen...
Bir kütüphane zenginliğindeydi...
Kutluyorum sayın Ahmet Tahsin....
Tasvirleri ve duyguları çok canlı sıcacık hissedilen bir şiir yazmış şairimiz. Dokunsan sıcağı yakacakmış gibi, yanıbaşında yaşarmış gibi çizmiş dizeleriyle.
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta