Kızılay Meydanı boştu,
yanımda Hazal, güzel bir ismi vardı, Hazal
Kızılay meydanı bembeyazdı
kar bir halı gibiydi.
ve ben bu pazar soğuğunda izliyordum, Hazal'ı.
güzel bir ismi vardı tercümanımın,
Hep konuşuyordu, Cumhuriyet devriminden konuşuyordu.
Sesi cok netti,
Anitkabiri ziyaretten sonra gittik Nazım Hikmet kahvesine bir çay icmeye
Kızılay Meydaniı bomboştu,
yerler bembeyazdı,
kolundan kendime cektim,
saçları simsiyahtı Hazal'in.
Üniversitedeki odasında birçok öğrenci sabırsızca bekliyordu.
Hep birlikte çok güldük, çok konustuk, çok eğlendik,
Hazal'nin söylediklerini öğrenmek istiyorlardi.
Ankara, Zagros dağları, Champs- Elysées
Sonra hepsi birlikte kapkarış oldu.
Bütün herkes gittiğinde, tercumanım Hazal'la yapayanlız başbaşa kaldım.
Bütün herşey cumhuriyet devrimi sorunuydu.
Artık buralarda hiç değildik.
Elveda Anitkabir
Elvada Nazım Hıkmet'teki çay,
daha şimdiden çok soğuktu.
Hissediyordum, birgun Paris'te ben ona tercumanlık yapacaktım. Hazal'a,
Hazal.
Kayıt Tarihi : 9.2.2013 19:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!