Nasıl anlatsam?
Bu bir fasit daire,
Bu bir dönemeç,
Bir zindan bu,
Bir kör kuyu.
Bir sonsuz yolculuk sanki...
Göle çalınan yoğurt,
Yıldızlara uzanan çam...
Nasıl anlatsam?
Bilinenlerin bilinmez olduğu,
Bilenlerin boğulduğu,
Karamsar kuşların durağı,
Ve çağrı,
Ve bir acı ağrı.
Durmadan kanayan bir yara...
Babamın hiç söylemediği bir şey,
Kimsenin erişemedeği...
Yanlışlıklar komedyası.
Bir oyun,
Herkes koyun...
Ve herşey zaman kıskacında!
Efendi; Zaman.
Bir demir yumruk!
Bir diktatörlük!
Vurdukça kuvvetlenen
Bir devasa adam!
Nasıl anlatsam?
Canavarlar silsilesi,
Cadı kazanı...
Şeytan dolu sokaklar...
Zehirli yılan sürüsü,
Bu bir ömür törpüsü.
Anlaşılmaz...
Çanakkale değil ama
Geçilmez...
Af yok,
Vicdan yok,
Alabildiğine özgür...
Başına buyruk.
İnsanlığa atılan
Bir derin sıyrık...
Anti gül,
Anti mutluluk!
Ölüme yakın,
Ana rahmine uzak.
Bu sinsi tuzak.
Yaslı geceler...
Sihirli heceler...
Bilmeceler...
Takıldı kafam,
Nasıl anlatsam?
Azrail profili,
Can çekişme motifi.
Uç uca halkalar,
Dünyayı çalkalar...
Ucuz pazarlarda,
Altın heykeller!
Yokluğa açık kapı,
Sonuna kadar...
Ne sonlu,
Ne payidar!
Yüksek gerilimli teller...
Çamurdan yüzler,
Alevden eller...
İşte böyle bir yaşam...
Nasıl anlatsam?
Bir soluk daha,
Bir çağ daha atla.
Kopsun alkışlar...
Ok yaydan çıktı,
Hedef bıktı.
Kayıp şehir bulundu.
Akan sular duruldu.
Yusuf kurtları yedi.
Çizmeli kedi.
Mantık dışı,
Budur işi...
Bir garip ayna,
Çatlatsam!
Nasıl An-lat-sam?
Kayıt Tarihi : 1.3.2007 14:19:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!