Sana bakarken içim titrerdi
Yüreğim küçük bir saka gibi havalanırdı kafesinden
Kaçıp bedenimden uzaklara gitmek isterdim,gidemezdim
Neden bilmem
Sebepsiz
Severdim,söyleyemezdim
Değil mi ki bir daha
Görmeyecek gözlerim gözlerini
Ellerim ellerini tutamayacak
Ne anlamı kaldı
Gecede şarkının
Kadehte rakının
Sen günsün hücremde
açken susuzken umut
ve sevda ve emek
haydi yusuf direniş gerek
gençtin yollara düştün
sevdalı gönlüme düştün
Sevmek zorlu iştir
Yaman iştir anlayacağın.
Öyle oyuna gelmez
Şakadan anlamaz
Bir bilinmez bilmecedir yani
Oldu mu adam gibi olmalı
Bir an bile aklımdan çıkaramadım seni
Yere düşen her yağmur tanesi
Yüreğime saplanan bir hançere dönüştü
Sana kanadım
Sana aktım
Çürüyen ben miydim
Hep sırrını aradık
Yokluğun ve varlığın
Varlık içinde kaybolmanın
Birken bir çok olmanın türküsünü
Bir çokken yapayalnız kalmanın ağıdını yaktık
Ve hep peşinde koştuk
Arkanı dönüp gitmelerinde yangınları
Öfkelendiğinde kasırgaları yaşadım
En büyük afetti beni sevmemen
Deprem masamda çerez
Gözlerin kadehte şarap şimdi
Kıvrak göbeklerin
İğreti ihanetlerin
Ve kutsanmış sevdaların arasındasın
Ağla ağlayabildiğince
Özlemlerin biley taşına yatırılmış deli yürek
Koş Ali koş
Ayşe topu at
Atılan top değil
Beyaz poşete sarılı bomba
Alfabeyi sökemeyen
Beyazlar içinde
Mektupların gelmiyor
Okumadan vermiyorlar
Oysa o kadar çok muhtacım ki bir tatlı söze
Bunu bilmiyorlar
Seni nasıl sevdiğimi bilmiyorlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!