Ölüm şarkısı bu dostlar duyulan,
Bir insanın ölümü, uçup gitmesi.
Ne fark eder kara bir kartal da,
Kanatlarını çırpıp uçar uzaklara.
İki gizginin arasında bir yaşam,
Bir halk ağlıyor,
Bombalar patlıyor,
Parçalanan bedenler,
Toprağa karışıyor.
Füzeler, savaş uçakları,
Dağlarımın üstünde bir sevda dolanır,
Giden gitsin ben Sivas’tan gidemem,
Ben sevdalıyım bu sevdamdan geçemem.
Kösrelik'ten son suyumu içene kadar.
Köroğlu'nun da Çamlıbel’de,
Yollar, seni çok yürüdüm.
Çıktım yücesine dağların,
Aşk dediğin gönlümdeki yarayı,
Sivas'ın dağlarından bıraktım.
Kuş olup uçsam yükseklerde,
Derelerden coşarım,
Deli sel gibi,
Tanımazsın beni sen,
İki el gibi.
Kafesler içerisinde,
Sen yeter ki kanaat et,
Çoğu da bir azı da bir,
Balkonumda bir saksı var,
İçerisinde sarımsaklar,
Hayalimde bir bahçe var,
İçerisinde türlü türlü ağaçlar,
Yalan dünya,
Ne ettim sana?
Yaşıyorum,
Tek başıma.
Gelen gitti,
Ne kadar seversen sev,
Kara toprak ayıracak,
Hoca selanı okuyacak,
Bir gün ayrılacaksın.
Bu dünyanın çatısı yok,
Ot bitmiyor dağları,
Kurumuş üzüm bağları,
Yaşandı mazide kaldı,
Akmıyor Karagöl'ün pınarı.
Maşada çıkarsa yolun,
Ben ne aşklar gördüm,
Yağmurların altında,
O aşklar kaldı,
Çamur oldu kaldı,
Ayakların altında,
Aşklar çamur oldu kaldı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!