duvarlarımı yıllar önce yıktım.
gemilerimi, sallarımı yaktım.
yollar bitti, umut yüklüyüm hep.
yeni yolculuklara çıktım.
hep haşarı çoluk çocuk/su gönlüm.
kapı pencere bilmem,başımın üstü hep açık.
Hepimizin var bir geçmişi.
O, geçmişte yaşadığımız,
yitirdiklerimizin gizli düşü.
Sevmeye gelince;
o ayrı bir ustalık ve hüner işi.
Bir sanat yani...
yanaklarımda iki damla göz yaşı.
yitik bir sevda adına
yıkamaya kıyamadığım.
ve yüreğimde bayramlıkları,
alınmamış bir yoksul çocuğun hüznü..
Mevsimsiz açan çiçekler gibi,
Aşk ansızın yakalar seni.
Gök gürler, şimşek çakar.
Sağanaklar boşanır. Şaşırırsın.
Söz geçirmez aklın yüreğine.
Aşk boşa almış gemi,
Seni düşündüm ihtiyar Yunanlı,
Sökeden, Akköyden geçerken.
Bilmiyorum,
benim gibi kaç kişi düşündü seni.
Doğduğun, büyüdüğün
çapa sallayıp aşık olduğun,
Ne yol bitti,ne de yolculuk bitti.
Her insan her yolculuk bir ümitti.
Bazı yollar hiç bitmesin dedim.
Bazı insanlar hiç gitmesin dedim.
yol boylarında yan koltuğumun sahibi,
ellerim o kadar yakın ki sana:
üflesem, saçların dalgalı deniz,
yüzünde gülücük, ılık bir yelim.
sevgilim, karım, anamsın sen.
yangınlarda, yüreği en çok yanansın sen.
bir tatlı söze bir gülümseyişe,
dünyalar kuransın sen.
doğanın en ince en kırılgan dalı,
insanın içindeki, en insan yansın sen.
senki gelişleri,
Rahvan salınan.
Sen ki güzel düşüm.
ustalığım,
hünerim
en güzel işim.
Mavi mi dünyan?
yoksa toz pembe mi?
bilmiyorum.
bir sorular yumağı kafan.
Gözlerinde,
güzel günlere gebe bu gülümseyiş.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!