Sıcak su akıntısı içerilere akarken kıvılcımlı tiz ses çıkartır
Ses kulaklarımda
Ses boğazımda
Ses yattığım yatağın yanından geçen boruda
Sonra bir rüya görürüm en sıcağından bir kumsalda
Terlerim ama çaktırmam adını bilmediğim adamlara
Uyanmayı düşlerken düşte olduğumu unuturum
Ses tenimde
Ses saçlarımdan geçen küçük tozların yapı taşında
Rezene çayının içinde
Bir kedi geçer gözümün önünden
Hani geçen sarhoş olduğumda nefes almak için sokağa çıktığımda
Mırıldayan ve tüylerini okşatan
Kedi gider mırıltı gider ses gider soluksuz bir nefes soluklu bir çift el
Eller narin ama acıtmış belli bazılarını
Derinlere pek inmemiş soluklu bir el.
Bu el sesimi boğar
Ses boğulur eller yorulmaz.
Arasında iki adım mesafe olan sevgiye
Ulaşılamayacak kadar imkansız dokunacak kadar yakın
Bu kahreder sesini, sesin kısılır ağlayamazsın bile
Bu kadar yakın bu kadar yakın, yakınken bu kadar..
İmkansızlık sesini yer bitirir
Ağlamalar gecelere kadar devam eder sessizce.
Sarılmak istersin nefesini duyarken az çok buğulu
Ağlamalar sessizce devam eder son soluğu verene kadar
Sesim annemin yanında
Evde bıraktığım kafeslere soktuğum kuşumda
Yarını bekleyen düşlerimde
Sesim kaybolmaz ne olursa olsun
Kısılır bazen
Bazen gürler nedeni olmaz sonuca varmaz
Bazen incelik tizleşir duyulmaz
Ve bazen körelir ama ummadığımda yeşerir
Ses buydu
Buydu sesim
Ses dediğim mutluluktu boğazımdan geçen ılık bir su
Boğazlardan geçen bir gemi, yolları ayıran asfalt
Ve gece kalbimi terk eden bir esinti gibi
Mutluluk sesti
Ses mutluluktur.
Kayıt Tarihi : 10.4.2013 22:07:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!